Elbette ki önemli olan onun olmayan kardeşleri değildi,aslında önemli olan bir şey yoktu.Ancak Robert'in 'önemli' kavramı biraz farklıydı galiba.Tedirgin olmuştu.Yutkundu ve itiraz atmak üzere dudaklarını araladı.Ancak Robert devam ediyordu.Çilingirlik?Ah,tabii.Çilingirlikten iş adamlığına.Yine de bu konuda bir şey söylemedi.Devamını bekliyordu.Ve bu sefer ne yapacağını biliyordu.Ortada kalıp düşünmeyecekti.Ya da 'sadece bir saat' gibi sınırda koymayacaktı.Net bir cevabı vardı.
'Senin amacın ne!' dedi sesini yükselterek ve ayağa fırladı.Robert'ten uzak bir yere gitti ve bir elini arkasında yumruk yaptı.Hayır,hayır,hayır.Ona zarar vermek istemiyordu.Kişisel değildi,hayır.Mesele onun bir insan olmasıydı.'Benim için burada ya da bir odada oturmak arasında fark yok.' dedi.Sesi daha sakin çıkmıştı,önyargıyla yaklaşmamaya çalışıyordu.Ancak zihninde canlanan çirkinlikleri durduramıyordu.Sonuçta o da bir erkekti,başka ne düşünebilirdi ki?Yine de önce bir açıklama yapmasına izin verecekti.
Kollarını göğsünde kavuşturdu ve konuşmasını beklemeye başladı.Çok merak etmiyordu,üstelik bu hemen çekip gitmesi için iyi bir fikirdi.Ancak bir şey onu durduruyordu.Belki de daha fazla insandan nefret etmek istemiyordu,kimseye önyargıyla yaklaşmakta istemiyordu,ya da birine iftira atmış olmak.