Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Karanlık Salon

Aşağa gitmek 
+3
Kevin Doherty
Lesse J. Doherty
Heath Doherty
7 posters
YazarMesaj
Heath Doherty
Admin
Heath Doherty


Mesaj Sayısı : 40
Kayıt tarihi : 02/02/09

Karanlık Salon Empty
MesajKonu: Karanlık Salon   Karanlık Salon Icon_minitimeSalı Şub. 03, 2009 12:04 pm

Kasvetli ve asla güneş ışığı görmeyen salon
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lesse J. Doherty

Lesse J. Doherty


Mesaj Sayısı : 7
Kayıt tarihi : 02/02/09

Karanlık Salon Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Salon   Karanlık Salon Icon_minitimeSalı Şub. 03, 2009 12:39 pm

Gecenin sessizliği eve hakim olmuş ve ürkütücü bir ortama yol açmıştı. Sanki malikanin koridorlarında dolanan ruhlar buranın asıl hakimi haline gelmişti. Kapalı kapıların altından gelen yoğun karanlık her geçen saniye daha da güçleniyor ve insanın içine işleyen gizeme ortam hazırlıyordu. Merak duygularını tetikleyen ve aynı zamanda yanında korkuyu getiren bu saatlerde en beklenmedik malikane sessizliğe gömülmüştü. Sahip oldukları güçle ün yapmış ve tehlikeli bir başarıya her geçen gün yaklaşmış olan bir ailenin malikanesiydi bu. Bu saatlerde genel olarak kalabalık olması alışılmış bir durumdu ama bugün sessiz ve karanlıktı. Tek bir cam dışında tüm camlardan dışarı çıkan koyu bir geceydi. İki büyük çam ağacının arkasında kalan bu pencere büyük ve kasvetli bir salonun bahçeyle olan tek bağlantısıydı. Hiç ışık görmeyen bir şekilde olmasından dolayı zamanla karanlık sıfatını almıştı. Genel olarak pek kullanıldığı söylenemezdi; önemli olaylar olmadığı sürece.

İşte bu gece ailenin zor durumda olduğu zamanlardan biriydi. Çok fazla yapılmayan toplantılardan birini gerçekleştirmek için Heath Doherty'nin isteği ile tüm aile üyeleri buraya gelmişti. Sadece ailenin en işlerden uzak olan ikiz kardeşlerin gelmesi bekleniyordu. Kevin ve Lesse genel olarak hayatın tadını çıkarmayı seven ve eğlenceye düşkün iki kardeşti. Aile fertleri bile onları birbirinden ayırmakta güçlük çekerdi. Gerek davranışları gerekse görünüşleri ile tamamen aynıydılar çünkü. Şirkete önem verirlerdi herkes gibi ama çoğunlukla zevklerine düşkün olmaları onları bu konulardan biraz uzaklaştırmıştı. Gecenin bu saatinde bile abileri onları çağırdığında bir kulüpte keyiflerine bakmaktaydılar. Başta eve gelme fikrine karşı çıkmışlardı. Ancak çok önemli olduğunu sert bir sesle duymak onları ister istemez evin yoluna düşmeye zorlamıştı. Son konuşmalarının üstünden geçen yarım saatlik bir süre sonunda pek girmedikleri bu salona hafif kafa şekilde girmişlerdi. Diğerlerinin yüzündeki ciddi ve sıkkın ifadeyi pek önemseyecek durumda değildiler.


"Evet, sevgili abicim. Bu kadar önemli olan ne acaba?" Neşeli sesiyle ağzından bu sözler fırlamış ve bu sırada kendisi bara doğru ilerlemişt. Eline aldığı viski şişesinden kendine bir bardak doldururken bakışları hızlıca Kevin'in üstüne kaymıştı. Tek bir kelime bile söylemesine gerek kalmadan aldığı onay işareti üstüne ikinci bir bardak daha çıkararak içkileri doldurmuştu. Sonunda iki bardakla birlikte dönerken, birini Kevin'e uzattı. Kendi bedenini ise hızlıca koltuğa bıraktı ve ayaklarını masanın üzerine koyarak diğerlerini dinlemeye başladı
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kevin Doherty




Mesaj Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 02/02/09

Karanlık Salon Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Salon   Karanlık Salon Icon_minitimeSalı Şub. 03, 2009 1:08 pm

"Beni aramalısın, güzelim. Mahrum etme beni bundan." Hafifmeşrep hâlini seviyordu. Aslında sevmekten de öte, bayılıyordu bu duruma. Çünkü bu durumda karşısındaki kızın güzelliği ikinci planda kalıyor, zevki ön plana yerleşiyordu. Dans pistindeki yüzlerce insandan sadece biriydi ama karşısındaki kızı yatağına atmak için her türlü taklayı deniyordu. Fakat kız çetin ceviz çıkmış, Kevin'ın kızın sağ eline yazdığı numarayı, sol eliyle çoktan silmişti. "Sen bilirsin güzelim. Neler kaçırdığını bir bilsen." Alaycı bir şekilde dudaklarını büktü. Dans pistinden bara doğru gittiğinde ikizi orada onu bekliyordu. Gitmeleri gerektiğini söylemişti ama Kevin'ın gitmeye niyeti yoktu. Tek bir bakışla Lesse, Kevin'ı kendine getirdi ve atladıkları takside Lesse, Kevin'ı ayık tutmaya çalışıyordu. Belli ki evden önemli bir haber gelmişti. Evi pek umursadıkları söylenemezdi, gerçi evde düzenli bir toplantı olduğu da söylenemezdi ama bir toplantı varsa mutlaka önemli bir şey olmuştu ve ailenin tüm bireyleri orada olmak zorundaydı.

Uzun bir yolculuktan sonra Kevin'ı ayık tutmayı başaran Lesse, taksiciye durmasını söylemişti. Belli ki 'eve' gelmişlerdi ve o sıkıcı toplantılardan birini yapmak zorundalardı. Bu toplantılardan nefret ediyordu, kötü haberlerden özellikle... Ritimsiz ayak sesleri başında tekrar tekrar yankılanırken en sonunda karanlık salona ulaşmışlardı. Neden karanlık dediklerini de hâlâ bilmiyordu ya neyse... Tüm toplantıları burada yaptıklarından olsa gerek ailenin bütün fertleri buradaydı ve herkes bu iki kardeşi bekliyordu. Yüzünde şapşal bir ifadeyle onlara geldiklerini belli eden Kevin, Lesse'nin omzundan kolunu çekince doğruca kanepeye gitti ve ayaklarını önündeki masaya uzattı. Lesse'nin viski teklifine başıyla onay verdikten sonra abisinin suratına soran gözlerle baktı. Lesse, viskiyi kendisine uzatınca hayat bulmuş gibiydi. İlk yudumunu alınca Lesse'nin dudaklarından dökülen sözcükleri duydu ve kendisi de birkaç ekleme yaptı. "Evet, abi. Beni o kızdan ayıran o çok önemli konu ne?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Penny Rita Doherty

Penny Rita Doherty


Mesaj Sayısı : 17
Kayıt tarihi : 02/02/09

Karanlık Salon Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Salon   Karanlık Salon Icon_minitimeSalı Şub. 03, 2009 1:28 pm

Kafasında dönüm dolaşan seslerden sıkılmıştı.Nereye gitse peşinden gelen tanıdığı tanımadığı herkesin konuştuklarını duymak ne kadar işine yarasada artık sıkıcı bir duruma gelmeye başlamıştı onunda kafasını dinlemeye ithiyacı vardı.
Artık kendi sesi bile Penny i çileden çıkartmaya yetiyordu.Alışılmışın dışında odasına kapatmıştı kendini başını yastığının altına saklamış ve kendi düşüncelerinin seslerine bile kapatmıştı kendini.Normalde bu saatlerde evde durması için bağlasalar bile kaçardı.

Zamanının yaklaştığını farkediyordu.Abisinin ailenin diğer üyelerini eve karanlık sıkıcı odaya acilen çağırıyordu.Nefret etmişti her zaman bu odadan ne kadar sıkıcı konu olduysa bu odada dile gelirdi.Kafasını yastığının altından çıkartı ve nereedeyse odasının her yerinde bulunan aynalardan birine gözlerini dikti.Saçları bir cadınınkini andırıyordu.Aşağıda gittikçe kalabalıklasan gruba katılmak için dikkatlice saçlarını toparladı.Dış görünüşüne herşeyden çok önem veriyordu yine...

Bunaltıcı odaya ağır adımlarla girdi orada oturan aile üyelerini süzdükten sonra gözüne kestirdiği koltuğa kendini bıraktı.Gözlerini abisine dikmişti.Neyi beklediklerini soran gözlerle bakıyordu ki far etmesi uzun zaman almadı.Bir kaç dakika içinde içeriye giren ikizler hallerinden hoşnut gözükmüyordu.Büyük ihtimalle yine bir kadını elde etmeye çalışırken buraya gelmek zorunda kalmışlardı.Yüzünü buruşturdu ve herkes yerini aldıktan sonra gözlerini Abisine çevirdi.Aslında konuyu çok merak etmiyordu.Nede olsa bu odadan ve konuşulan konulardan kendini bildi bileli nefret etmişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
A. Kyndra Doherty

A. Kyndra Doherty


Mesaj Sayısı : 118
Kayıt tarihi : 02/02/09
Nerden : İstanbul

Karanlık Salon Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Salon   Karanlık Salon Icon_minitimeSalı Şub. 03, 2009 1:44 pm

Mezarlığın büyük,paslı kapısını çıkan seslere aldırış etmeden araladı.Fotoğraf makinası elinde,sessizce ilerliyordu.Bu akşam dolunay vardı ve ışık tam olarak mezarlığı aydınlatıyordu.Aslında nasıl bir fotoğraf çekmek istediğini bilmiyordu,ama görür görmez anlayacağından emindi.Öyle de olmuştu.Diz çöktü ve fotoğraf makinasının objektifini,çatlamış mezar taşının üzerinde duran baykuşa doğrulttu.Arkasındaki dolunay yüzünden sadece bakışları belli oluyordu,ama yeterince gizemli bir fotoğraftı.Taa ki abisi arayıp baykuşu kaçırmasına sebep olmadan önce.

Eve vardığında ortamda gergin bir hava olduğunu hemen farketmişti.Herkesin yüzünden düşen bin parçaydı.Tabii Kevin ve Lesse yine ortada yoktu,onlar geceleri nadir görünürdü.Abisini bekletmemek için hızlı adımlarla toplantıların gerçekleştiği tek yere doğru ilerlemeye başladı.Eğer bu gece toplantı varsa gerçekten önemli bir şey olmalıydı ve son gelen olmak istemiyordu.Hızla salona girdikten sonra oturanlara baktı.Daha doğrusu oturan kişiye.Sadece Heath vardı.Rahat bir nefes aldıktan sonra koltuklardan birinde,her zaman ki yerini aldı.

Kısa bir süre sonra kız kardeşi gelmişti.Her zaman ki gibi bakımlıydı,onu her zaman güzel bulmuştu.Kyndra bacak bacak üstüne attı ve açık saçlarından bir tutamla oynamaya başladı.Gergin olduğunda bunu yapardı.Oldukça sessizdi,sanki kafatasının içinde bir şey dışarıya doğru baskı yapıyormuş gibi hissediyordu.Neyse ki bir kaç dakika sonra -kaç dakika tam olarak bilmiyordu- ikizler gelmişti.Artık bu 'heyecan verici' görüşme başlayabilirdi.Kevin ile Lesse'in yorumlarını dinledikten sonra kendi içinden geleni uzun bir süre kafasında tarttı.Eh,her zaman açıksözlü olmuştu ve yine bir şey gizlemeyecekti.Zaten Sam sayesinde pek sırları da olmazdı.'Evet,bana çok para kazandırabilecek bir fotoğrafı ne uğruna kaçırdığımı gerçekten merak ediyorum'Kısa bir süre nefesini tuttu.Fazla mı açıksözlü olmuştu?Yine de bir anda ağzından çıkıvermişti ve pişmanlık için çok geçti.Oynadığı saçını bıraktı ve ciddi,dikkatli bakışlarını Heath'e çevirdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sumitha Doherty

Sumitha Doherty


Mesaj Sayısı : 34
Kayıt tarihi : 02/02/09

Karanlık Salon Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Salon   Karanlık Salon Icon_minitimeSalı Şub. 03, 2009 4:20 pm

Heath toplantı yapacaklarını söylemişti fakat ne olduğuna dair en ufak bir fikri yoktu. Bir ipucu bile vermemişti. Neler oluyordu? Üstelik öyle yorucu bir gün geçirmişti ki... Ailenin akıl erdiremediği abuk sabuk bir sürü 'özel' işi vardı. Kendisi de özeldi fakat bu işleri sevmiyordu, normal bir insan gibi yaşamayı tercih etmişti her zaman. Gücünü yalnızca erkeğinin zihnini kurcalamak için kullanırdı. Onun duygularından emin olmak istiyordu.

Aynanın karşısında şöyle bir dönerek kendisini süzdü. Heath erkenden o kasvetli toplantı salonuna inmişti. Nefret ediyordu oradan. Kasvetli, fazlasıyla resmi ve ürkütücüydü. Bu sıralar sık sık aile toplantıları için orada buluşuyorlardı ve bundan gerçekten nefret ediyordu. Aslında büyük aileleri severdi. Geleneksel Hint ailesine ait bu özellik damarlarında dolaşan Hintli kanı yüzünden kimi zaman baskın geliyordu. Burada ne yazık ki aile yalnızca yemek saatlerinde ve bu çok önemli toplantılarda bir araya geliyordu.

Beşiğinde uyuyan kızına baktı. Öyle masumdu ki... Sırlarla dolu ailelerinin kirlenmemiş tek üyesiydi herhalde... Kötü müydüler? Hayır ama öyle çok sırları vardı ki...

Küçük kızın sarı saçlarını öptü nazikçe ve aşağıya indi. Boş merdivenlerde ve koridorlarda ayak sesleri yankılanıyordu. Evin genel dekorasyonunu kendisi yapmıştı ve aslında Sam dışında hiç kimsenin bu işten hoşlandığını söylenemezdi....

Kasvetli salona giridğinde hemen hemen herkesin yerlerini almış olduğunu gördü.

" Merhaba, hoşgeldiniz. Sizi bir arada görmek oldukça zor oluyor son günlerde "

derken çarpık gülümsemesi ve ukala bakışları herkesin üzerinde dolaştı ve Heath' in yanına yürüdü. Arkadan sarılıp hafifçe öptü yanağından eşini ve hemen yanındaki sandalyeye oturdu. Daimi yeri...

Oturup bacak bacak üzerine attı, kollarını kavuşturup eşinin kounşmaya başlamasını bekledi. Bir yandan da masadakileri süzüyordu. Nedense Lesse'nin üzerinde çok kalıyordu yeşil gözleri...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heath Doherty
Admin
Heath Doherty


Mesaj Sayısı : 40
Kayıt tarihi : 02/02/09

Karanlık Salon Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Salon   Karanlık Salon Icon_minitimeÇarş. Şub. 04, 2009 2:40 am

Gecenin bir vakti aldığı telefon onu hem sıcak yatağından etmişti hem de acil bir toplantı kararı almasına neden olmuştu. Genelde böyle şeyler için aileyi gecenin bir köründe toplamayı tercih etmezdi ama tehlike çanları şirket için çalmaya başlamıştı. Eğer yakın zamanda ne bazı şeyler için tedbir alınmazsa şirketten önce ailesinin hayatı tehlikeye girerdi. Gerçi fikir alacağı insanlar Kevin ve Lesse olunca böyle bir şey gerekli mi diye kendine soramadan edemedi.

Sam’i hazırlanması için küçük kızı ile odasında bırakıp ay ışığının aydınlattığı merdivenlerden ve koridorlardan geçerek o büyük salona nam-ı diğer karanlık salona ulaştı. Bu odanın mimarisi her zaman bir sır olmuştu. Odada camlar olmasına rağmen hiçbir zaman güneş ışığı içeriyi ziyaret etmezdi. Sadece karanlık ve ay ışığı… Yavaş adımlarla odanın köşelerini aydınlatan gaz lambalarını kendi eliyle teker teker yaktıktan sonra bara gidip ona daha rahat ve sakin konuşmasını sağlayacak içkisini doldurdu. Aile üyelerinin gelmesini beklemek için genelde –hatta sürekli- annesinin oturduğu heybetli tekli koltuğa oturdu. Annesini uyandırmamayı tercih etmişti çünkü gecenin bir vakti yaşlı annesini rahatsız edip uykularını kaçırmasını istememişti. Ona daha uygun bir zamanda mesela yarın öğle yemeğinde bunu söyleyebilirdi.

Odanın kapısında ilk görünen en küçük kardeşi ve küçüklüğünden beri minik kelebek olarak çağırdığı Rita girdi. Sorgulayan bakışlara karşılık Heath sadece eliyle otur ve bekle işareti yaptı. Bu evde uyuyan tek kişi herhalde minik kızıydı. Kime ulaştıysa herkes gayet kendinde bir halde ona cevap vermişti. Kevin ve Lesse hariç. Odanın kapısında ikinci görünen etkileyici güzelliği ile Kyndra oldu. Kyndra Rita’nın aksine sorgulamamıştı sadece bakışlarından bu toplantının ona bir şeye mâl olduğu anlaşılıyordu. Bir akıl okuyucuyla evli olmanın en iyi tarafı da bazen insanların gözlerine bakarak ne düşündüklerini anlayabilmesiydi. Dakikalar ilerlerken büyük bir patırtı evin duvarlarında yankılanmaya başladı. Heath anlamsız yere sürekli patırtı yapanların ikizler olduğunu bildiği için onları daha dik daha otoriter bir tavır içerisine girdi. Kardeşleriyle aralarında pek yaş farkı olmasa da özellikle babalarının ölümünden sonra Heath onlara bir nevi baba olmuştu. Bu yüzden bu kadar sabırlı ve otoriterdi belki de. Tıpkı annesi gibi. Kevin ve Lesse odaya girip içkilerini almasını beklerken bu sefer kapıda odayı aydınlatan bir şey gördü. Güzeller güzeli karısı Sam. Sam Heath’e öpücük verinken Heath’de onun elini tutup bir onu kutsuyormuş gibi öptü ve sonra yanına oturmasına izin verdi.

Oda da bir anda herkes konuşmaya başlamıştı. Herkes gecenin bir vaktinde ağabeylerinin neden herkesi topladığını merak ediyordu. Fakat herkes bunu kendi çıkarları doğrultusunda konuştuğu için Heath bozulmuştu. Yine de bozuntuya vermeden aralarından sesi en çatlak çıkan Kevin’e dönüp

“Hemen indir o ayaklarını! Ayrıca beni karımın koynundan çıkartacak kadar önemli bir şeyse bence hiç sahip olamayacağın biz kızdan ayrılmak sana o kadar koymaz değil mi Kevin?”

İğneleyici bir üslup takınarak söylemişti söyleyeceklerini. Kevin ve Lesse’nin bir an önce büyümesini istiyordu. Zamanın ne göstereceğini kimse bilemezdi. Heath ölürse Kevin veya Lesse şirketin başına geçecekti. Bu yüzden o onlar kendi istekleriyle büyüyecekti ya da Heath bunun için zor kullanacaktı. İçkisinden son bir yudum aldıktan sonra odayı dolduracak soğuklukla konuşmaya başladı.

“Konumuz Dwight Caine adındaki mahkûm. Hiç birinizin bilmediğini biliyorum ama kendisi 5.kattan kaçan bir mahkûm. Aslında bizim bugünkü sorunumuz bu değil. Çünkü kendini bir hafta önce kaçtı ama yakalayabiliriz umuduyla olayı size ulaştırmadım. Korktuğumuz nokta ise gücü. Gerçekten güçlü ama bunun yanında kontrol edebileceği boyutu aştığı zaman hem kendisine hem de çevreye büyük zararları dokunabilir. Fakat bana bu gece gelen bilgilere göre tam üç saat önce NewYork büromuza Dwight ve nasıl bulduğunu bilmediğim bir grup özel güçlere sahip insan saldırı düzenlemiş. Saldırı başarıyla geri püskürtülmüş ama artık şirkete yani bize karşı bir topluluğun var olması. Bundan sonra ailedeki herkese söylüyorum adımlarınızı dikkatli atmalısınız. Çünkü bu sefer gerçek bir tehlikenin eşiğindeyiz.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lesse J. Doherty

Lesse J. Doherty


Mesaj Sayısı : 7
Kayıt tarihi : 02/02/09

Karanlık Salon Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Salon   Karanlık Salon Icon_minitimeÇarş. Şub. 04, 2009 11:34 am

Bakışları salonun içinde dolanırken aklı başka yerlere kaymıştı. Gözlerinin alışmakta zorlandığı bu loş ortam onun pek ilgisini çekmemekteydi. Yarım saat önce bulunduğu kulübü ve çevresinde umursamazca danseden insanlar gelmişti aklına. Abisinin vızırtı gibi söylediklerini pek algılayamadan kapadı gözlerini ve yarım saat öncesini canlandırmaya çalıştı tekrar. Karanlık bir yerin içinde aniden beliren ve daha algılanamadan kaybolan farklı rekte ışıklar; hücreleri parçalarcasına çalan ve insanı dans etmeye zorlayan bir müzil; uzun ve kısa bir masanın arkasına dizilmiş içkilerin o göz alıcı parıltısı; şişelerin başından ayrılmak bilmeyen ve e yeteneklerini güzelce sergileyen barmenler; en önemlisi olan ve bir ahenk içinde dans eden sarhoş insanlar. Kendisini bu insanların arasında görebilmişti gözleri kapandığında. Elinde ne olduğunu başta tahmin edemediği ama tadına baktığında votka olduğunu anladığı bir içki bulunmaktaydı. Pistin biraz gerisinde durmuş ve hafif bir sisin içinde yüzen bedenleri izlemişti. Kalabalığın arasında kendini bir kıza kaptırmış olan Kevin'i belli belirsiz görebiliyordu. Bu ayrıntılardan daha önemli olanı ise kendi boynunda hissettiği iki zarif el ve gözlerine bakan yeşil gözler olmuştu. Tabi ya; Karsci olarak ismini hatırlatıdığı ve neredeyse kendine bağlamak üzere olduğu genç bir kızdı. Gürültülü ortam içinde kısa bir bakışma geçmişti aralarında ve hemen arkasında dudakları birleşmişti

"Gözlerini aç Lesse!"

Aniden tüm görüntüler silinmiş ve yerini karanlık bir salon almıştı. Demin düşündüğü yerden tamamen uzak bir salondu burası. Evet, loştu ama ani ışıklardan tamamen yoksun olarak; sessiz ve aile üyeleri dışında tamamen de boştu. Abisinin dikkati önemli konuşması sırasında gözleri kapanmış Lesse'yi görmüş olacak ki sert bir ses tonuyla ona hitap etti. Lesse şaşkın ama umursamaz bakışlarını tekrar odanın içine yöneltmeye çalıştı ve bunu kısa sürede başardı. Elinde duran içki bardağının soğuklunu da işte tam bu sırada hissetmişti. "Pardon, bu kadar eğlenceli bir sohbette nasıl dalabildim ben." Sorudan çok alay sezilen sözünü ortaya atarken bakışları yengesine dikildi. Onunda kendisine bakan gözlerini fark etmiş olması buna neden olmuştu belki de. Tam olarak nedenini bilemese de bakışlarını onun üzerinde odaklandı. Bir çocuk sahibi olmasına rağmen hala güzelliği ile dikkat çektiğini daha iyi anlamıştı. Gördüğü çoğu kadından daha alımlı ve doğal güzelliğe sahip olan biriydi. Uzun süreden beri evde durmaması, bu gerçeği kafasından uzaklaştırmıştı ama şimdi ona bakarken belli başlı düşünceler kafasına ilişmişti. *Abim ne kadar da şanslı biri. Sumitha gibi bir sevgili ben kendime ararken o eş olarak bulmuş.* Yüzünde hafif bir gülümseme oluşurken gözleri kendine dikkatlice bakan yengesine odaklanmıştı hızla. Bir süreliğine düşüncelerini duyabildiği gerçeğini unutmuştu. Ancak duymasından pek çekinecek biri olmamasından dolayı fazla aldırmadı. Hatta yengesine kimsenin fark edemeyeceği bir sırada göz kırpmayı da ihmal etmedi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kevin Doherty




Mesaj Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 02/02/09

Karanlık Salon Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Salon   Karanlık Salon Icon_minitimeÇarş. Şub. 04, 2009 12:14 pm

"Asla sahip olamayacağın çekici kızların acısıyla bunu söylüyorsun, Heath. Bunu biliyorum, beni kandıramazsın." Tek kaşı havaya kalkık bir şekilde sözlerini söylerken abartılı bir şekilde ayaklarını uzattığı masadan indirdi. elindeki viskinin kalanını fondipleyerek ayağa kalktı, kendisine yeni bir viski koydu. Abisini anlayamıyordu. O, bir an önce büyümesini istiyordu fakat Kevin'ın acelesi yoktu. Hayat kısaydı ve belki de yarın son bulabilirdi. Sıkıcı işlerle uğraşmak ona göre değildi. O, daha çok anı yaşamaya bakıyordu. Sıkıcı işlerle uğraşamayacak kadar rahatına düşkündü ve aslında ömrü boyunca o sıkıcı işlerle uğraşmayı istemiyordu. Belki ileri de abisinin deyimiyle akıllanıp bu işlerin başına geçerdi ama bunu isteyeceğini hiç sanmıyordu. Bu işleri Lesse'ye de yıkamayacağına göre sevgili ikiziyle birlikte tüm bu sıkıcı işleri Rita'ya atabilirdi, ya da Kyndra'ya.

Koltukta, önceden oturduğu ikizinin yanındaki yere yerleşirken Heath şirketin tehlike altında olduğuna dair bir sürü gevezelik yapıyordu. Kevin'ın bunları dinleyecek kadar aklı başında değildi. Hele de böylesi 'verimli' bir gece de burada olacağı hiç aklına gelmemişti. Sevgili yengesi Sumitha, Heath'in yanında oturuyor ve neredeyse alıştığı bir görüntüyle gözlerini Lesse'nin üzerinden ayırmıyordu. Eh, bu ikisinin arasındaki inanılmaz çekim gücünü inkar etmek aptallık, görmemek ise körlük olurdu. Fakat zavallı abisi işleriyle o kadar meşguldü ki elinden kaçıracabileceği bir karısının olduğunu unutmuş gibi duruyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Penny Rita Doherty

Penny Rita Doherty


Mesaj Sayısı : 17
Kayıt tarihi : 02/02/09

Karanlık Salon Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Salon   Karanlık Salon Icon_minitimeÇarş. Şub. 04, 2009 12:36 pm

Havadaki gerginlik git gide artarken abisinin anlattıklarına kafası karışmış bir şekilde dinliyordu.İkizlerin umursamaz tavrı canını sıkmaya başlamıştı nasıl bukadar umursamaz olabilirlerdiki.Aşağılayıcı bakışlarıyla ikizleri süzdü.Şirket onların eline kalamazdı bu gidişle ve kendiside asla bu işin başına geçebilecek kadar otoriter değildi.Yüzünde hafif bir gülümseme oluştu.Bir an için yengesinin gözlerinekitledi gözlerni bakışlarından odadki aile fertlerinin düşüncelrinin içinde gezdiğini anlayabilmişti.Bu son derece rahatsız ediciydi.

Abisinin anlattıklarından pek bir şey anladığı söylenemezdi.Ama eğer burada toplanıldıysa ve abisinin sözlerine de bakılırsa gerçekten çok ciddi bir olay olmalıydı.Gözlerini içkilerin karşısındaki içeri ışık sızmayan cama dikti."Bizden ne yapmamızı istiyorsun??"Gözlerini kırpmadan yüzüne gelen saçlarını kulağının arkasına attı ve abise döndü.Yüzü ifadesizdi.Ne hissetmesi, düşünmesi yada yapması gerektiğini bilmiyordu.Tekistediği hiç bir şeyin kötü gitmemesiydi.Monoton sıkıcı hayatından gayet memnundu...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
A. Kyndra Doherty

A. Kyndra Doherty


Mesaj Sayısı : 118
Kayıt tarihi : 02/02/09
Nerden : İstanbul

Karanlık Salon Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Salon   Karanlık Salon Icon_minitimeÇarş. Şub. 04, 2009 12:57 pm

Masmavi gözleri,her zamankinden otoriter ve delici bakışlarıyla konuşan herkesin yüzünde dolaşıyordu.Onların mimiklerini inceliyor,ne düşündüklerini öğrenmeye çalışıyordu.Hepsinin yüzündeki kaslar gerilmişti,en azından bu karanlıkta öyle görünüyordu.Onların düşündüğünü öğrenmek istesede herkesin aklından ne geçtiğini sadece tahmin edebiliyordu,şirketin geleceği ve üstlenilecek sorunlar.Aralarında bu işe en uygun kişi olan Heath,sorumluluğunu yerine getiriyordu.Ancak her zaman şirketin başında olamazdı,ve bunu kendiside bol bol dile getiriyordu.En azından ikizlere söylüyordu,daha pek çok şeyle beraber.

Rahatsızlıkla yerinde kıpırdandı.Küpesiyle oynarken bakışlarını yerde gezdiriyordu,düşüncelere dalmıştı.Özel olmak hoşuna gidiyordu.Ama bunun getirdiği sorumluluk oldukça fazlaydı.Belki bu yüzden Lesse ile Kevin'ın sorumsuz davranışlarına aldırmıyordu.Eğer Kyndra en büyük ikinci kardeş olsaydı,gergin hissederdi ancak aklını dağıtmak için her gece ayrı bir yerde,başka biriyle olurdu.Dikkatini böyle dağıtırdı.Yine de hiç bir zaman ikizlerin ne düşündüğünü anlayamamıştı,en azından emin olamamıştı.

Rita'nın sorusuyla kendine geldi ve dikkatini yine toplantıya verdi.Derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.Arada bir bakışları Sam'e kayıyordu.Onun aileye katılmış olmasından rahatsız değildi,sadece düşüncelerinin her an duyulması onu biraz tedirgin ediyordu.Bunun da verdiği gerginlikle ses tonu oldukça sıkıntılı çıkmıştı.'Heath,bizi endişelendirmek istemediğinden söylememiş olabilirsin ama söylemeliydin.Belki o zaman bir şey yapabilirdik,saldırının gerçekleşmesini engelleyebilirdik...Ya da başka bir şey.'Ama en önemli soruyu sormayı unutmuştu.'Peki,gücü nedir?' diye sordu Kyndra fısıltıya yakın bir sesle.Oysa ki cevabı gerçekten bilmek istiyor muydu emin değildi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Svetlana E. Doherty

Svetlana E. Doherty


Mesaj Sayısı : 10
Kayıt tarihi : 02/02/09

Karanlık Salon Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Salon   Karanlık Salon Icon_minitimeÇarş. Şub. 04, 2009 1:18 pm

Gözleri aralandı. Bu saatlerde uyumazdı ama kendini çok yorgun hissediyordu doğrusu. Doğruldu ve kendine gelmeye çalıştı. Aşağıdan gelen seslere henüz dikkat etmemişti. Kıyafetlerini çıkarmadan yatmazdı. Hayır, bunu asla yapmazdı. Bu kadar uykusunu getiren şey neydi ki? Başucuna baktı. Ah, sevgili David yanlarından ayrılmadan önce onunla çocuklar uyurken birkaç kadeh birşeyler içmek o kadar zevk verirdi ki ona. Ama şimdi nedense Svetlana içkiden tat alamadığı gibi, fazla kaçırmaya da başlamıştı. İÇlerinden yalnızca bir tanesinin kendi çocuğu olduğunu bilmek ve bunu onlara söyleyememek içini her geçen gün daha da acıtıyordu. Onları öz anneleri gibi seviyor olmasına karşın sürekli yalan söylemek zorunda kalması dehşet vericiydi. Başucunda duran viski kadehini aldı. Bu saatte herkes yatmış olmalıydı. O kadar uyumuş muydu? Aynanın karşısına geçti ve saçına başına baktı. Ardından üstüne sabahlığını geçirerek geniş odasından çıktı ve merdivenlere doğru ilerledi.

Aşağı kadar indiğinde içeriden sesler geldiğini duydu. Elindeki kadehi saklamak istercesine arkasına doğru götürdü elini fark etmeden. Göz ucuyla içeri baktı. Önemli bir şeyler konuşuyor gibiydiler. Kalbinin atışlarının hızlandığını hissetti. Ya bunca zaman sonra gerçekler su yüzüne çıkmaya başladıysa? Ya çocuklar her şeyi öğrenmişlerse? Hızlıca mutfağa doğru gitti ve elindeki kadehi muslukta çalkaladı. Ellerini kurulayıp salona doğru ilerledi. Kapının önünde birkaç saniye daha bekledi. Herkesin pür dikkat Heath'ı dinliyor olmasının nedeni neydi? Bu kadar önemli olan ve annelerinden gizli konuşmaya çalıştıkları şey neydi. Rahat bir tavınarak boğazını temizledi ve salondan içeri girdi. Bir an dikkatlerini yoğunlaştırmış olan gençlerin hepsinin gözleri ona doğru çevrilmişti. Mavi gözlerini teker teker üstlerinde gezdirdi. Heath onun yerine oturmuştu. Svetlana belki Rus olmasının, belki de aldığı eğitimin nedeniyle oldukça disiplinliydi. Çok konuşmaz, her şeyi olması gerektiği gibi yapardı. Böyle basit bir şey için de konuşmaya ihtiyaç duymamıştı. Heath ile göz göze geldi ve ona eşinin yanına geçmesini işaret etti. Ardından rahatça koltuğuna oturdu.

'Evet. Bu kadar önemli ve acil olan, üstelik beni çağırmaya bile tenezzül etmediğiniz konuyu bana biriniz açıklayacak mı?'


Gözleri hepsinin üstünde teker teker gezdi. Gözleri özellikle gelininin üstünde takılı kalmıştı. Ona bakarken istemeden de olsa gözleri kısılmıştı. Ailesinde ailesinden başka biri olmasını kabullenmesi uzun sürmüştü. Aynı şeyleri zamanında kendi de yaşamış olmasına rağmen. Konuyu bilmeyi istiyordu. Ve eğer biraz daha kimse ağzını açmazsa onlara sadece bakmakla yetinmeyecekti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sumitha Doherty

Sumitha Doherty


Mesaj Sayısı : 34
Kayıt tarihi : 02/02/09

Karanlık Salon Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Salon   Karanlık Salon Icon_minitimeÇarş. Şub. 04, 2009 2:01 pm

Odadaki düşünceler o kadar yoğundu ki kafası karışıyordu... Başının ağrımaya başladığını hissediyordu. Zihnini karşı tarafa kapatmaya çalıştı, çünkü toplantının sonuna gelemeyeceğinden emindi böyle. Etrafındakilerin kendisi hakkında birşeyler düşündüğünü seziyordu.

" Senden hoşlanmıyorum... "

" O neden buradaki sanki... "

Diğerlerini duymamaya çabalarken sevgili(!) kayınvalidesi içeriye girmişti. Lesse' nin bakışlarını üzerinde hissediyordu, rahatsızca kıpırdadı yerinde. O kadının gözünden hiçbir şey kaçmazdı, iyi hoş herkesin farkında olduğunu görebiliyordu bu yüzden de rahatsız oluyordu. Keşke başka bir yere baksaydı... Gerçi rahatsız olmuyordu onun bakışlarından ama...

Heath yerinden kaldırılınca hoşnutsuz bir bakış attı kayınvalidesine. Davranışlarından hoşlanmıyordu onun. Her zaman evin tek hakimi kendisiymiş gibi davranıyordu bu yüzden de Sam' le sürekli bir soğuk savaş vardı aralarında. Sam emir almayı sevmezdi, belki de babasının otoritesi altında büyüdüğü için. Kocasının evinde de emir almak istmeiyordu. Svetlana' ysa herşeyi kontrol edebielceğini düşünüyordu.

" Toplantımızı şereflendirdiniz! Heath' de tam dikkatli olmamız gerektiğini söylüyordu."

Hiç kimse konuşmayınca bu sorumluluğun kendisine düştüğünü düşünmüştü. Yanında oturan Heath' in elini tuttu. Onun sıkıntılı olduğunu hissediyordu ve yanında olduğunu hissettirmek istiyordu. Herşeye rağmen eşiydi o ve Heath' i gerçekten seviyordu...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heath Doherty
Admin
Heath Doherty


Mesaj Sayısı : 40
Kayıt tarihi : 02/02/09

Karanlık Salon Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Salon   Karanlık Salon Icon_minitimeÇarş. Şub. 04, 2009 3:14 pm

Aile üyelerinin pek fazla umursamaz tavrı Heath’in siniri aynı zamanda da moralini bozmuştu. Ölümle arası hiçbir zaman iyi olmamıştı. Özellikle babasının ölümünü gördükten sonra ölümden korkar bir hal almıştı. Bu yüzden bu yaşta vasiyetini yazmıştı. Tek sorun ise şirket kalmıştı. Annesi elbette orada olacaktı ama işleri genç birisi yönetecekti. Bunun için en uygunu Lesse’ydi ama o Heath konuşurken hayallere dalmayı tercih ediyordu. Sert bir şekilde onu uyardıktan sonra konuşmaya geri dönerken Lesse’nin verdiği tepki zaten normal insanlardan daha yüksek olan ateşinin fırlamasına neden oldu. Yanında olan eşinin elini acıtacak bir şekilde sıktı. Neydi bu şimdi? Konu onunda can güvenliğiydi ama… Hala çocuktu kesinlikle çocuk. Heath bu sefer konuşmaya kesin kararlıyken Kevin’ın konuşmaya başlaması Heath’in konuşma fikrini herkes konuşana kadar ertelemesi gerektiğini düşündürdü.


“Ben hayatımda sahip olabileceğim en çekici kadınla evliyim zaten Kevin. Hastalık taşıyan kadınlarla birlikte olmak da istemiyorum. Bence senin ve ikizinin de evlenme yaşı geldi de geçiyor bile.”


Yeterince kendinden emin bir halde. Bunu söylerken kısa bir süre karısına bakıp gülümsemeyi de ihmal etmemişti. Sam’i ilk gördüğü andan itibaren hayatının aşkı olmuştu ve o hayatına girdiğinden beri çok nadir olarak başka kadınlar onun dikkatini çekmişti. Özellikle Sam ona bir çocuk verdiği zamandan beri bir tanrıçadan farksızdı gözünde. Kevin ağzının payını aldıktan sonra Kyndra sözüne biraz alınmıştı. Sadece onları düşündüğü için söylemişti. Çünkü ağzından çıkan bu sözcüklerle bazı özgürlükleri kısıtlanacaktı ve kısıtlamak istememişti.


“Saldırıyı engelleyemezdiniz. Bunu ben bile en üst düzey görevliler bile başaramadı. Ayrıca siz şirketin üyeleri olabilirsiniz ama sizi asla pis işlerine sürüklemeyeceğim. O yüzden beni yargılamaktan vazgeç ve Sam sende kafama girip durma!”


Bir anlık sinir anında patlamıştı ve sesi herkesi korkutacak kadar korkunç çıkmıştı ve ne yazık ki yazık ki yanlış kişiye patlamıştı. Sam bunu Heath’e kesinlikle odalarında hesabını soracaktı. Ortamı sakinleştirmek isteyen her zamanki gibi Rita olmuştu. O yumuşak gülüşüyle Heath’i sakinleştirmeyi başarmıştı.

“Sizden isteğim şeylere öncelikle kesinlikle karşı çıkmayacaksınız ve buna uymadığınız anda annemizle baş başa kalmak zorundasınız ve bunu hiç kimsenin istemeyeceğine eminim. Öncelikle telefonlarınız ne durumda olursanız olun açık tutacaksınız ve telesekreter sesini duymak istemiyorum. İkincisi ise biraz daha zorlu bir istek. Herkes en geç saat onda evde olacak. Bir dakika daha geciktiğinizi duyarsam bu sizin için iyi olmaz. Hem ne zamandır ailecek vakit geçiremiyorduk bu bizim için iyi olacağına eminim.”


Herkesin yüzü bir anda ekşimişti. Özellikle ikizlerin… Ama onlara eve kız atmalarına kadar izin verebilirdi. Kızlar ise onların zaten geç vakitlere kadar dışarıda kalmalarına karşıydı. Bu Heath için güzel bir koz olmuştu. Salonda fikirlere karşı çıkan mırıltılar yükselmeye başladığı anda kapıda bütün otoritesiyle anneleri belirdi. Heath bir anda zorlu bir sınava girmiş gibi ter dökmeye başlamıştı. Hemen annesinin yerinden kalkıp oturmasına bir centilmen gibi yardımcı oldu ve sonra yerine yanı Sam’in yanına gitti.

“Bu konuyu sizinle baş başa konuşmak istemiştim. Öncelikle kardeşlerimi bu fikre alıştırmayı düşündüm ama merak ediyorsanız diye beşinci kattan bir mahkûm kaçtı ve topladığı ufacık bir grupla NewYork büromuza saldırdılar. Sorun yok gerçekten çünkü saldırı atlatıldı.”

Huzursuzca ve af dilercesine çıkmıştı sesi. Annesi sinirlenmişti bunu ruhunda hissediyordu ve uzun zamandan beri tanrıya ilk kez dua ediyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lesse J. Doherty

Lesse J. Doherty


Mesaj Sayısı : 7
Kayıt tarihi : 02/02/09

Karanlık Salon Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Salon   Karanlık Salon Icon_minitimePerş. Şub. 05, 2009 3:02 pm

Abisinin çok ciddi şekilde çıkan sözlerini kulak arkası etmesi çok zor olmazdı. Saatlerdir tam olarak neyden bahsettiğine pek dikkat etmemişti ve bu konudan sıkılmaya başlamıştı. Zaten bu tarz konuları çoğu zaman umursama gereği duymamasından dolayı dikkatini yöneltecek arayışlara girmişti. Daha demin gücünü kullanarak bu laflardan kurtulma şansını elde etmiş ama abisin soğuk sesi tüm dikkatini dağıtmış; ilk denemesinin yetersiz olmasından sonra da dikkatini yengesine yöneltmişti. Bu salonda yapabileceği en dikkat dağıtıcı iş zaten yengesini incelemek ve onu düşünmek olabilirdi. Çünkü böyle yüksek sesle konuşulurken yeterince dikkatini toplaması mümkün olmuyordu. Sıkıntılı bir şekilde bardağındaki içkiyi bitirirken gözlerini yengesinin üstünden ayırmamıştı. Şimdi onun kaçan bakışlarını farkındaydı ve bundan büyük bir haz duymaktaydı. O sırada Kevin'in ağzından çıkanları pek dinlememesi ise abisinin ani sözleri karşısında ürpermesine neden oldu. Karanlık salonun içinde attığı kaçamak bakışların görülme ihtimali sıfırken, abisinin kendisini gördüğünü sanmıştı. *Ah az kalsın beni yakaladı sanmıştım.* Düşüncesi aklında oluşurken dudakları hafifçe kıvrıldı. Gözlerinde eğlendiğini belli eden bir pırıltı vardı. Yengesinin kendisinden kaçtığını farkındaydı ve bu oyunun tamamen böyle sürmeyeceğini hissediyordu. Belki tam o sırada Sam'in abisinin elini sıkıca tuttuğunu fark etseydi; bu konuda olan düşünceleri biraz değişmiş olurdu. Tabi bunun için el tutma olayının masa altında gerçekleşmemesi gerekirdi. O dikkatini karşısında duran zarif yüze dikmişken ikizi hızlı bir şekilde cevabını verdi. "Evlenmek mi... Boşversene abi senin ucuz olarak gördüğün o kızlar belkide senden daha çok duyguyu içlerinde barındırıyorlar ve takıldığım süre boyunca tüm ilgilerini bana yöneltiyorlar." Lesse kulağına ilişen bu sözlerdeki doğruları göz ardı edemezdi. İkizler ve abi arasında geçen gizli maçta böylece öne geçmişlerdi.

Kardeşler en azından ikizler dışında kalanlar ciddi bir şekilde bu konuya eğilmişken otoriter bir ses işitildi kapının eşiğinde. Sonunda ailede en çok lafı geçen kişiyi konuya girmeyi başarmıştı. İşte en sevdiği sahnelerden birinin yaklaştığını gösteriyordu. Abisi sıkıla sıkıla durumu kurtarmaya çalışırken annesinin soğuk tavırları konuyu biraz rahatlatacaktı. Seyredilmeye değer bu sahne için bir bardak içki lazımdı. Yavaşça ikizinin kulağına doğru eğildi.
"Evet eğlence zamanı ne zaman gelecek diye merak ediyordum bende." Alaylı sözler ağzından çıkarken iki kardeş birbirlerine bakışarak sırıtmışlardı. Kevin'in ne durumda olursa olsum Lesse'yi anlama huyu vardı. Yavaşça yerinden doğrulup önce içkisini tazeledi ve hemen ardından yerine oturma gereği duymadan tüm aile fertlerini süzdü. "Sevgili annecim.. Sizi burada görmekten ne kadar mutluluk duydum bilemezsiniz. Ancak çok önemli bir konuyu kaçırmadığınızdan emin olabilirsiniz. Çok kısa bir olayı saatlerdir uzatıp uzatıp zaman öldürüyoruz sadece." Yüzünde alaylı bir ifade vardı ve zaman zaman dengesi bozuluyordu. Ancak o bunlara önem vermeyerek ilerledi ve abisiyle yengesinin arkasına geçti. Bir elini abisinin omzuna ötekini ise yengesinin omzuna koymuştu. Bu durumda bile içki bardağını tutmayı başarabiliyordu. "Abi biliyorsun ki biz büyüdük. Yani en azından kendimizi koruyabiliriz. Bizi eve tıkmak ve buna ailenin tekrardan birleşmesi süsü vermek en büyük yalan olur. Ancak çok ısrarcı olacaksan senin sözünü dinleyebiliriz. Ama seninde bazı olaylara göz yummanı gerektirebilir." Sözler ağzından tane tane dökülmüş ve eğlenmesine rağmen en ciddi duruşunu sergilemeye çalışmıştı. İşte tam bu sıra gözlleri sıkıca birleşmiş ellere takılmıştı. Tam olarak doğru gördüğünden emin olamadığı bu sahne karşısında kafası karışmıştı. Belki boşuna umutlar kurmuştu kafasında. *Sanırım gözlerimi senin üzerinden ayrımamı ima ediyorsun.* Düşüncelerinde sen olarak hitap ettiği kişi yengesiydi. Büyük bir ihtimal düşüncelerini duyacağını tahmin ettiği için böyle düşünme gereği duymuştu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Penny Rita Doherty

Penny Rita Doherty


Mesaj Sayısı : 17
Kayıt tarihi : 02/02/09

Karanlık Salon Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Salon   Karanlık Salon Icon_minitimeCuma Şub. 06, 2009 8:50 am

Git gide konun ciddiyetini kavramaya başlamışken aşağılayıcı bakışlar atıyordu ikizlere.Birer çocuktan farksız davranmıyorlardı.İkisinide önüne alıp şu sıkıcı ebeveyn konuşmalarından yapmak istediğini hissetti bir an için.Yüzünde alaycı bir ifade belirdi ve bir kaç saniye içinde kayboldu.KOnuşmanın yönü gittikçe İkizler ve Heath arasındaki atışmaya dönüyordu.Adeta can alıcı noktalar tartışmalar arasında kaybolup gidiyordu.Onaylamaz bir şekilde başını salladı ve konuya odaklanmaya çalıştı.Abisinin söylediklerini idrak etmeye çalışırken yüzünü buruşturdu.Eve erken gelmek mi?Bu özgürlüğünü daha yeni kazanmışken tekrar kaybetmek...Kendi kendine mırıldanmaya başladı ve diğer üyelerinden bundan pek hoşnutolmadığını farketti.Ama abisi bir şey söylüyosa büyük ihtimalle haklıydı.Nede olsa o herzaman her şeyin en iyisini bilirdi Rita için.Ukalalık yapmaktan hoşlanmadığı tek kişiydi abisi.

İçeirdeki hoşnutsuz uğultu bir anda kesilmişti.Ailenin en önemli ferdi kapıdaydı şimdi.Rita bakışlarını üzerinde hissetti hoşnutsuz bir şekilde yayıldığı yerden toparlandı.Gözleri yengesine kaydı.Her zaman aralarında bir atışma olmuştu tabiiki saygı çerçevesinde.Sam arada ki mesafeyi hep korumuştu ama annesinin onun hakkında düşündüklerini anlamak için özel bir güce ihtiyaç yoktu.

Lessenin konuşmasıyla düşüncdelrinden koptu ve ona alaycı bir tavırla baktı.Eğer bu kadar çocuk gibi davranmasalardı konuşma bukadar uzamazdı.Belkide bağzıları bu olayı biraz daha ciddiye alıp en başında bazı şeylere şart koşmasaydı her şey daha iyi olabilirdi..Düşüncelrinin bir anda ağzından çıkmış olması çok rahatsız ediciydi.Gözlerini kısarak ikizlere aşağılayıcı bir bakış attı ve dudağını ısırark ayağa kalktı.Anneciğim,abiciğim eğer izin verirseniz bu konuşmayı odamda dinlemeye devam etmek istiyorum.Sinirli bir şekilde Lesse ye baktı ve tekar sevimli ve mahçup bakışlarını takınarak konuşmaya devam etti. Burada oturup daha fazla saygısızlık yapmak istemiyorum.Hiç değilse odamda istediğim yorumu yapabilirim..Yalvaran gözlerini abisine çevirdi.Ona yapılan saygısızlıklara ses çıkarmadan oturmasını beceremiyordu...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sumitha Doherty

Sumitha Doherty


Mesaj Sayısı : 34
Kayıt tarihi : 02/02/09

Karanlık Salon Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Salon   Karanlık Salon Icon_minitimeCuma Şub. 06, 2009 11:53 am

Kayınvalidesi içeriye girdiğinden beri yüzüne yerleşen hoşnutsuzluk ifadesini gizlemeye çalışıyordu. Üstüne üstlük Heath' in herkesin özellikle annesinin önünde kendisine çıkışmış olması sinirlerini bozmuştu ama birşey söylememeyi tercih etmişti. Yalnızca öfkeli bir bakış attı eşine, elini çekmek istedi fakat yapamadı... Heath sinirlendikçe vücut ısısı yükseliyordu ve yanında oturan adamın sıcaklığı bunaltmaya başlamıştı Sam'i. Üstüne üstlük onun avucundaki eli acı veriyordu artık.

Etraftaki konuşmaları dinliyordu. Rita’ ya baktı. Sam için fazla alçak gönüllü ve sessiz bir kızdı. Haddinden fazla doğrucuydu ve bazen bu ahlak kumkuması tavırları komik gözüküyordu.

Yorum yapmamayı tercih etti ve susup oturdu. Eli ilgisini dağıtıyordu…. Elini tam çekecekken Lesse’ nin yerinden kalktığını gördü. Onu gözleriyle takip etti. Lesse Heath’ le oturdukları yere doğru geliyordu. Kalbinin hızla çarptığını hissediyordu, ifadesiz tutmaya çalıştı yüzünü ve tehlikeye karşı elini çekmedi. Lesse’ ye Heath’ in karısı olduğunu hatırlatmak istiyordu. Fakat yine de Lesse’ nin teni kendi tenine değince vücudunu dolaşan ürpertiye engel olamamıştı. En son ne zaman hissetmişti bu duyguyu? Heath’le evliliklerinin ilk yılı boyunca, belki… Ya da Lesse’ nin gerçekten yakışıklı bir adam olduğunu fark edinceye kadar… Onun sorunu buydu işte, görünüşe çok önem veriyordu. Heath’ le evlenme sebebi de buydu ve tabi bir de Heath’ in gösterdiği aşırı ilgi ve sevgi… Bazen, kızıyla ilgilenirken veya Heath’ i düşünmesi gereken zamanda düşüncelerinin Lesse’ ye kaydığını hissedince suçlu hissediyordu. Şu an Heath’ in elinde olan elinin yüzük parmağında evliliklerinin somut simgesi olan yüzüğünü hissedebiliyordu. O varken bunu yapması yanlış olurdu, hoş o yokken de Heath’le olan geçmişleri engel olurdu bu ilişkiye. Hem kimi kandırıyordu ki… Lesse ona yalnızca anlık zevkler verebilirdi. Heath’ se ömrünü vermişti ona, sevdiğini gerçekten biliyordu, hissediyordu….

Kendi düşüncelerine dalmıştı, konuşulanların neye dair olduğunu bilmiyordu ama omzundaki elin baskısının arttığını hissedince tekrar gerçek dünyaya, oturdukları masaya döndü. Başı ağrıyordu bu düşünce yoğunluğundan. Zihni yorgundu, gücü kalabalık ortamlarda külfet oluyordu ona. Öyle ki kimi zaman bir lanet olduğunu bile düşünüyordu….

Derken… Lesse’ nin sesini duydu. Ama onun konuşmadığını biliyordu. Yoksa konuşmuş muydu? Panik ifadesiyle arkasına dönüp genç adamın yüzüne baktı. Yüzünde tuhaf bir ifade vardı. Heath’ e baktı. Düşünceli gözüküyordu ve Sam’ e bakmıyordu. Demek ki yalnızca düşünmüştü Lesse… Rahatlamıştı. Aslında bunu bir an düşünmesinin bile aptallık olduğunu biliyordu. Sonuçta başı belaya girecek olan yalnızca Sam olmayacaktı böyle bir ilginin duyulması halinde. Heath Lesse’ yi asla evinde barındırmazdı.

Tekrar Lesse’ ye döndü ve yalnızca baktı ona. Ne cevap vermesi, ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Nasıl davranması gerektiğini de bilmiyordu. Tek bildiği bunun yanlış olduğuydu, her şey bir yana Heath’ den asla ayrılamazdı. Onu seviyordu, ya da en azından ona öyle alışmıştı ki hayatında oluşacak boşluğu hiç kimse kapatamazdı. Lesse bile…

“ Afedersiniz, izninizle çıkmak istiyorum. Başım ağrıyor. Heath bana alınan kararları aktarır eminim. Hepinize iyi geceler… “

Çıkarken Heath’ e ve diğerlerine şöyle bir gülümsedi ve Lesse’ ye peşinden gelmesini ima eden bir bakış attı. On belki de on beş dakika sonra onun da çıkacağını biliyordu. Bu yüzden Lesse’ nin odasına kadar çıktı ve kapının önünde onu beklemeye başladı….
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
A. Kyndra Doherty

A. Kyndra Doherty


Mesaj Sayısı : 118
Kayıt tarihi : 02/02/09
Nerden : İstanbul

Karanlık Salon Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Salon   Karanlık Salon Icon_minitimeCuma Şub. 06, 2009 2:55 pm

'Yargılamak mı?' diye mırıldandı kendi kendine.Kimsenin duymamış olmasını umuyordu,ancak kontrol etmek için bakışlarını Heath'den ayırmaya tenezzül bile etmemişti.Kyndra'nın yaptığı şeye 'yargılamak' denmemeliydi.Biraz düşündü.Kesinlikle yaptığı şeyin gerçek adı 'yardımcı olmaya çalışmak' olmalıydı.Ancak böyle bir yerde -ortamdan bahsetmiyordu evden ve aileden bahsediyordu- elbette yapılabilecek en büyük suç buydu.Yardım etmek.Belki de gururlarına yediremiyorlardı,onurları mı kırılıyordu?Belki de yetiştirilme biçimlerindendi.Anneleri her zaman gururlu ve asil bir bayan olmuştu.Öyle ki onun için 'kadın' bile diyemiyordu,'bayan'...

Tam ağzını açıp kendini savunacak,Heath'e her şeyi üstlenmemesi gerektiğini söyleyecekti ki dudaklarını sımsıkı kapadı.Konuşmamak için alt dudağını ısırıyordu.Ailevi şeylerden bahsetmenin ne yeri,ne de zamanıydı.Sadece dinlemeliydi.Karşısındaki abisi değildi şu anda.En azından Sam'in,abisini böyle birine çevirmemesini umuyordu.İşte,yine Sumitha'yı suçluyordu.Alt dudağını kanatacak kadar ısırdıktan sonra ağzına gelen buruk tat yüzünden işaret parmağını zarifçe dudağına bastırdı.Parmağını geri çekip baktıktan sonra koyu kırmızı,yine de silik kanı gördü.Hızla ayağa kalktı ve içkilerin olduğu yere gitti.Ufak bir peçeteyle dudağını sildikten sonra peçetenin kırmızı benekli yeri içeride kalacak şekilde katladı ve eline bir bardak içki alıp oturduğu yere döndü.Arada bir içkisini yudumluyor,geri kalan zamanda da peçeteyi dudağına bastırıyordu.

Annelerinin içeri girmesiyle oturduğu yerde dikleşti ve içkiyi diz hizasına indirdi.Ona hep saygı duymuştu,belki biraz da korkuyordu.Evet,kesinlikle korkuyordu.Eh,kim onu bu konuda suçlayabilirdi ki?Annelerinin sinirli bakışlarını üzerinde hissetmişti,ancak başını kaldırdığında onun Sumitha'ya baktığını gördü.Bakışlarında sadece sertlik ya da sinir yoktu,bambaşka şeyler hissediyordu.Sorduğu soruysa herkesi germeye yetmişti.Evet,böyle ciddiye alınırdı anneleri,evin patronu.Babaları...babaları gittiğinden beri her ikisi olmaya yetmişti.En azından Kyndra öyle düşünüyordu.

Lesse'in ayağa kalkıp Heath ve Sumitha'nın arkasına geçtiğini gördüğünde,Kyndra'nın bakışları artık otoriter değildi.Şüpheli ve sinirliydi.Belki biraz da mahçup.Lesse,elini 'evin gelininin' omzuna koyduğu anda,sanki elektrik çarpmıştı Sumitha'yı.Bu ani değişimi görmemek mümkün değildi.Ve Kyndra,bunu gördüğü halde -en son farkedenin o olduğundan emindi- Heath'e hiç bir şey söylemeyecekti,şu anda emin olduğu tek şey buydu.Ve her saniye yalan söylüyor,abisini aldatıyor olacaktı.Elinde tuttuğu bardaktaki içki,yavaş yavaş donmaya başlamıştı.Ve o tekrar içkisinden bir yudum alana kadar içki tamamen donmuş,bir taş kadar sertleşmişti.Daha kötüsü,bunu yaptığını farketmemişti.Lanet olsun,hala güçlerini tam olarak kontrol edemiyordu.Üstelik bu güçlerle birini öldürmekten ya da yaralamaktan korkuyordu.

Rita'nın ve Sumitha'nın ayrılmasından sonra Lesse'de salonu terk etti.Artık dört kişilerdi.Anneleri,Kevin,Heath ve Kyndra.Kısa bir süre sonra belki de Kevin ile Heath yine ufak bir çocuk gibi didişmeye başlayacaktı.En iyisi hemen salondan ayrılmaktı.Üstelik bu toplantı ailenin yarısı yokken devam edemezdi.Hem,Heath söylemesi gereken her şeyi söylemişti.Söylememişse bile çok geçti,değil mi?

Hızla ayağa fırlayıp taşlaşmış içkiyi sehpaya sert bir hareketle koydu ve çıkan sesi görmezden gelmeye çalıştı.Hızla annesine döndü ve gerçekleri söylememek için tekrar dudağını ısırdı.Sağ elinde buruşturduğu peçete ise gittikçe ufalıyordu parmaklarının arasında.Göz açıp kapayıncaya kadar hareketleri yavaşlamış ve yumuşamıştı.Elini alnına koyup gözlerini kapadı.Yaklaşık üç saniye sonra açtı ve 'Afedersiniz.Kendimi iyi hissetmiyorum,sanırım ateşim çıkıyor.Odama gidip dinlensem iyi olacak.İyi geceler...' dedi kibar bir ses tonuyla.Bu,söylediği ilk yalandı.Ve kesinlikle sonuncu olmayacaktı.

Kapıdan çıkmak üzereyken durdu ve tekrar az önce oturduğu yere döndü.Salondaki gergin havayı farketmemiş ve gerçekten hasta olmak üzereymiş gibi yaparken sehpadan içki bardağını aldı ve ufak bir açıklama yapma gereği duydu.'Mutfağa bırakacağım.' Hızlı adımlarla salonun kapısına yöneldi.Kapıyı arkasından kapatır kapatmaz sanki yıllardır ilk defa ışık görmüş,çok uzun bir süredir havasız bir ortamdaymış gibi hissetmişti.Öyle ki bu ferahlık başını döndürmüştü.Aldırış etmedi ve mutfağa gitti.Musluğu açtı ve içki bardağını sıcak suyla doldurdu.Kısa bir süre çözülmesini bekledikten sonra içindekileri lavaboya boşalttı ve bir miktar suyla çalkalayıp lavabonun içine bıraktı.

Basamakları ikişer ikişer çıkarken aklı bomboştu.Odasına girdi,kapıyı ardından kapattı ve kendini rahat yatağına bıraktı.Savaştan çıkmış gibi hissediyordu.Gözlerini kapadı ve günün sona erdiğine sevindiğini belirten geniş bir gülümsemeyle uykuya daldı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Svetlana E. Doherty

Svetlana E. Doherty


Mesaj Sayısı : 10
Kayıt tarihi : 02/02/09

Karanlık Salon Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Salon   Karanlık Salon Icon_minitimePaz Şub. 08, 2009 7:08 am

Şüpheci gözlerle etrafını süzerken gelininin sözleriyle kendine geldi. Elbette şereflendirmişti. Yoksa burada olmasından memun olmadığı için mi böyle söylemişti gelini. Gözlerini kıstı ve sinirlenmemeye çalıştı[size=12]. Bu yüzden ona cevap vermedi. O sırada Heath karısının yanına oturmuş, açıklama yapma gereği duyduğundan konuşmaya başlamıştı. Svetlana onu dikkatle dinliyordu. Neler döndüğünü bilmek istiyordu. Tanrı'ya şükür önemli bir şey değildi. Üstelik yeni bir haber de değildi. Bu çocuklar Svetlana'yı ne sanıyorlardı? Böyle şeyler olduğunda ilk onun haberi olurdu. O gün de zaten şirketten arayıp durumu haber vermişlerdi. Yine de bilmiyormuş gibi yapıp oğlunun olayın hangi kısımlarını atlayarak anlattığını görmek istedi. Sinirlenmiş gibi yaparak derin bir nefes aldı. Sessizliğini koruyordu. Zaten genelde de çok konuşmazdı. Tam ağzını açmaya karar vermişken Lesse konu hakkındaki gereksiz fikirlerini dile getirdi. İkizleri seviyordu bütün çocukları gibi. Yalnızca onlar diğerlerinden daha savurgan geliyordu gözüne o kadar.

'Saygısızlığın lüzumu yok Lesse.'

dedi sakin ama herkesin anlayacağı otoriter bir sesle. O sırada Lesse'nin Sumitha'ya attığı bakışlar da gözünden kaçmıyordu. Belki bu Heath'in gözünden kaçmış olabilirdi ama Svetlana asla yanılmazdı. İkisinin arasındaki bakışlara bir süre bakmaya devam etti. Bu kızla evlenmemesi gerektiğini baştan beri düşünüyordu Svetlana ama Heath ondan beklenmeyecek bir asilikle evlenivermişti işte. Sumitha'dan her şeyi beklerdi. Günün birinde Lesse ya da Kevin ile birikte olursa da hiç şaşmazdı doğrusu. Ama aile meselelerini bir kenara bırakmaya karar vererek gözlerini tekrar çocukları üstünde gezdirmeye devam etti. O sırada gözleri sertçe Rita'ya çevrilmişti. Bu evde Svetlana'dan başka herkesten o kadar çok ses çıkıyordu ki.

'Sesli düşünmek her zaman için yararlı değildir Rita! Bu konudaki düşüncelerinizi şimdilik kendinize saklasanız iyi olur.'

Bu sözlerinden sonra Rita odasına çıkmak için izin almıştı. Aynı şeyi herkesin yapacağını biliyordu bu yüzden cevap vermedi. Tahmin ettiği gibi bir süre sonra da gelininin sesini duydu. Zaten o da ne zaman gidecek diye beklemeye başlamıştı. Yeterince konuştuğunu ve aile üyelerinin olduğu bir toplantıda yeterince yer işgal ettiğini düşünüyordu. Bu yüzden ona bir bakış atarak çıkmasını söyleyecekken onun da Lesse'ye bir bakış attığını gördü. Bu ikisi neler karıştırıyorlardı böyle. Lesse de onun hemen arkasından çıktı salondan. Sıradaki Kyndra oldu. Ah, ateşi mi çıkmıştı? Bu şekilde bir yalan atmaya, üstelik annesinin buna kanacağına inanmaya nasıl cüret etmişti?! Bütün çocuklar teker teker salonu terk etmişlerdi. Geriye sadece Heath kalmıştı. Sam ile ilgili konuşmak istese de Heath'in ona inanmayacağını, kıskandığını düşüneceğini biliyordu. Bu yüzden yanına gitti ve oturdu.

'Bir daha böyle bir olayla karılaştığında, ilk önce gelmek gereken kişi benim Heath. Ne kardeşlerin, ne arkadaşların, ne de karın. İlk önce bana geleceksin, beni anladın mı?'

Heath'in itaatkar bakışlarından sonra onu orada bırakıp merdivenlere doğru ilerledi. Mutfağın önünde karşılaştığı hizmetçiye salonu toparlamasını söyledikten sonra merdivenlerden yukarı çıkmaya başladı. Koridorun sonundaki odasına gitmek için ikizlerin odasının önünden geçmesi gerekmişti. O sırada içeride alışık olmadığı bir ses duydu. Bir kadın sesi. Hiç de hoş olmayan bir kadın sesi. Aralık kapıdan içeri doğru baktı gizlice. Lesse ve Sumitha. Gözlerine inanamıyordu. Üstelik ne haldeydiler. Gözlerini sıkıca kapayıp güçlerinin ona bir oyun oynadığını, bunun bir illüzyon olduğunu düşünmeye çalıştı ama değildi işte. Yavaşça gözlerini kapıdan çekip kendi odasına doğru ilerledi. Bu konuya bir çözüm bulmalıydı. Hem de hemen.

Odasına girdiğinde yatağın yanındaki içki şişesinin yerinde durduğunu fark etti. Yavaşça aldı ve bir kadehe doldurdu. Pencerenin yanına doğru ilerledi. Eskiden yaptığı gibi pencereyi açtı ve dışına oturdu. Ayaklarını ve sırtını karşılıkılı duvarlara dayadı. Solunda odası, sağında ise bahçe ve deniz manzarası vardı. İçkisini yudumlayarak düşünmeye devam etti. Kocasını düşünüyordu, çocuklarını, annesini, babasını ve hayatı boyunca söylediği ve söylemeye devam edeceği yalanları..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Karanlık Salon
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Aktif Rp :: Paris :: Doherty Malikanesi-
Buraya geçin: