Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Heath & Sumitha Doherty' nin Odası

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Sumitha Doherty

Sumitha Doherty


Mesaj Sayısı : 34
Kayıt tarihi : 02/02/09

Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Empty
MesajKonu: Heath & Sumitha Doherty' nin Odası   Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Icon_minitimePtsi Şub. 09, 2009 1:20 pm

Neden gözleri yaşlıydı? Neden böyle bir pişmanlık duyuyordu? Üstelik kendi isteğiyle Lesse' yi engellememişken... Çok ileriye gitmemişlerdi evet ama eğer o sesleri duymasaydı devam edecekti, o zaman ne olacağını Tanrı bilirdi işte...

Heath' e ihanet etmişti, o çok sevdiği, taptığı adama... Hem de yalnızca bir anlık tensel zevk uğruna. Üstelik nefret etmişti bundan. Çünkü aralarında aşk yoktu, tutku yoktu, yalnızca şehvet... Oysa bir aşığın dokunuşlarının verdiği zevk bambaşkaydı ve şimdi o dokunuşları bir başkasına tercih ettiğine pişmandı. Lesse' nin elinde yalnızca bir obje olacaktı, başka birşey değil...

Odasına girdiği gibi kapıyı kapatıp yere çöktü. Kulakları uğulduyor, utanç ve pişmanlık bedenini dağlıyordu. Sinirleri daha fazla dayanamadı ve hıçkırıklarla sarsılmaya başladı bedeni...

Elinden geldiğince sessiz olmaya çalışıyordu. Bebeği uyuyordu, sütelik hastaydı. Peki bu geceden sonra ona nasıl dokunacaktı? Heath'le nasıl aynı yatakta yatacaktı? Hayatını mahvetmişti daha şimdiden. Kendi vicdanı başına bela olmuştu üzerinden on dakika geçmeden peki ya sonrası?

Toparlanması gerekiyordu Heath gelmeden. Hala ağlıyordu, belki de şükretmeliydi. Ağlayabilecek kadar sadakati vardı en azından... Koyu çam kokulu ahşap gardırobun kendine ait bölümünü açtığında dışrıya yayılan ağır parfüm kokusunu duymamıştı, beyaz bornozunu alıp duşa attı kendisini. Bedeni Lesse' nin kokusundan, dokunuşlarndan sıyrıldıkça ve dudklarına değen suyun tadı Lesse' nin tadını sildikçe gevşiyordu ruhu, normale dönüyordu sanki. Ama biliyordu ki çok geceler rüyasında görecekti o anları...Heath gelsin istiyordu. Sığınacak birisine ihtiyacı vardı. Kendinden saklanması, vicdanından kaçması gerekiyordu. Bu sığınağı ona verebilecek tek kişiyse Heath' di...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heath Doherty
Admin
Heath Doherty


Mesaj Sayısı : 40
Kayıt tarihi : 02/02/09

Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Empty
MesajKonu: Geri: Heath & Sumitha Doherty' nin Odası   Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Icon_minitimeSalı Şub. 10, 2009 9:51 am

Salondan en son ayrılan olmak
Heath’in canını sıkmıştı. Yalnızlığı sevmediği gibi bu onu düşüncelere itiyordu
çoğunun karamsar olduğu düşünceler. Odadan çıkmada önce bardağında kalan içkiyi
bitirip uygun bir sehpanın üstüne koydu ve tek bir el şıklatmasıyla odada yanan
bütün mumlar bir anda söndü. Neden babası kadar otoriter değildi ve babası
öldükten sonra neden her şey bu kadar çabuk değişmişti. Babası yaşarken Kevin
ve Lesse mecburen kararlara uyardı fakat şimdi Heath onların umurlarında bile
değildi. Asla bir aile reisi olamamaktan korkmaya başlamıştı Heath. Üstelik Sam’den
de yeterince destek alamıyordu. Nedendir bilmiyordu ama tekrar gençliğindeki
gibi daha doğrusu gücünü kullanamadığı zamanlar gibi içine gömülmeye
başlamıştı. Tek rahat olduğu yer kızının yanındaydı. Onunla vakit geçirmek
Heath’e iyi gelen tek şeydi.


Odaya çıkmadan önce evi
dolanmayı tercih etti. Ev büyük olmasına rağmen babasının ölümüylü evde yasa
girmişti. Bu yüzden ancak yarısı kadar bir kısmı kullanır durumdaydı. Lesse’nin
ve Kevin’in odasının önünden geçerken Lessenin Kevin’a heyecanla bir şeyler anlattığını
duydu ama ne anlattığı hakkında en ufak fikri bile yoktu. Zaten Lesse’nin
ağzından çıkan üç şey duymuştu: Seksi, elinde sonunla onunla yatacağı ve artık
avucunda olduğundaydı. Heath bunları fazla önemsemeden Rita’nın odasına gitti.
Uyumadığını biliyordu ama kapıyı bile açmadan


“İyi geceler minik kelebeğim”

Dedi küçük kız kardeşine.
Onun duyduğuna emindi çünkü sana da gibi bir şey duymuştu. Ardından daha fazla
karısını bekletmeden odalarına yöneldi. Artık uyuyamayacağı kesindi bu yüzden
en iyisi şirkete gitmek olacaktı ve gerekirse NewYork’a uçması gerekiyordu.
Yine Sam’i yalnız bırakacaktı. Fakat işleri ailesinin güvenliği anlamına
geliyordu.


Odaya sessizce girmeye
çalıştı. Minik kızını uyandırmak istemiyordu. Zaten Sam onun ateşi olduğunu
söyleyip duruyordu. Bu olay Heath’in aklına kızının da kendi gücüne sahip
olduğunu düşüncesi uyandırsa da Sam sürekli bunun güçle alakası olmadığını
hastalık ateşi olduğunu söylüyordu ve sürekli bir şekilde “Senin için elli
derece ateş bile normal Heath lütfen bu işi bana bırak” cümlesini yineleyip
duruyordu. Minik kızının altına basit ve merhamet dolu bir öpücük bıraktıktan
sonra Sam’e baktığında banyodan gelen su sesine dikkat etti. Kendisininde duşa
girmesi gerekiyordu. Üstelik ne kadar çabuk duş alırsa o kadar çabuk işe gidebilirdi.
Bu yüzden çekinmeden banyonun kapısını açıp duşa gitti. Duşa kabinin kapısını
açıp



“Bebeğim benim duş alıp
şirkete gitmem gerekiyor. Bu gece uyuyacağımı sanmıyorum bari şirkette işe
yarayayım. O yüzden sen hemen çıkar mısın yoksa sıkışıp bende bir yanda seninle
duş mu almalıyım.”


Dedi küçük bir çocuk gibi
gülümserken
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sumitha Doherty

Sumitha Doherty


Mesaj Sayısı : 34
Kayıt tarihi : 02/02/09

Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Empty
MesajKonu: Geri: Heath & Sumitha Doherty' nin Odası   Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Icon_minitimeSalı Şub. 10, 2009 10:20 am

Heath' in odaya geldiğini duymamıştı, duşa kabinin kapısı açılınca irkilerek arkasına döndü. Lesse zannetmişti onu. Saçma bir düşünceydi, fark etmesi de uzun sürmemişti zaten ama her kapı arkasında onunla karşılaşacağı fikrinin zihninde yer etmeye başladığını anlamıştı.

" Gelebilirsin canım " derken sesinin bu denli normal olabilmesine şaşırmıştı. Nedense şu ana kadar normal davranabileceğini düşünmüyordu.

Heath' in yanında çıplaklığından utanmamıştı hiç. Dört yıllık evlilikleri boyunca hiç... Ama bu gece Lesse üzerini çıkarmaya yeltendiğinde engellemişti onu. Vücudu Heath' e aitti, öyle kalmalıydı. En azından o an hissettiği bu olmuştu.

Buğulu camdaki gölgeleri izlerken Lesse' yi düşünüyordu, o ayak seslerinin kime ait olduğunu ve onları duyup duymadığını... Duyulması, anlaşıması felaket olurdu. Bu ihtimlle ürperdi.

Soğuk zemine çöktü. Heath' de gelmişti, ayağa kalkma ihtiyacı hissetmedi Sam.

" Birtanem bu gece gitmesen olmaz mı, lütfen.... Yanımda kal "
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heath Doherty
Admin
Heath Doherty


Mesaj Sayısı : 40
Kayıt tarihi : 02/02/09

Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Empty
MesajKonu: Geri: Heath & Sumitha Doherty' nin Odası   Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Icon_minitimeSalı Şub. 10, 2009 1:25 pm

Heath Sam’in cevabına şaşırmıştı çünkü o sadece espri
yapmıştı ama Sam’in ciddiye almasıyla durumu hiç bozmadan ona yumuşak bir şekilde gülümsemişti. Aynı zamanda içten iiçe mutlu oluyordu çünkü sevdiği kadınla fazladan geçirdiği her dakika cennette bir güne eş değerdi. Özellikle Sam insanın karısı olunca her şey mükemmelden de öte oluyordu. Hem iyi anlayışlı bir kadındı. Bir erkeği iyi anlıyordu. Hem çocuğunun üstüne titreyen bir anneydi. Heath için özel bir önceliği olmasa da Sam’in şehvetli bir kadın olması onu çekici kılıyordu. Bu yüzden Heath savunma mekanizması olarak kıskançlığını kullanmaya başlamıştı. Bir erkeği karısıyla görmeye tahammül edemiyordu. Ona sadece Heath dokunmalıydı.



Üstünü değiştirmek için odaya geri döndüğünde sırf bu konuşma için giydiği takım elbisesini çıkartıp düzgünce askıya astı. Başka hiçbir şey almadan doğrucu karısının yanına gitti. Kapıyı açtığında Sam bu sefer kendini suya bırakmış bir şekilde oturuyordu. Bir şeyler olmuştu kesinlikle bir şeyler. Çünkü Sam’i ilk defa bu kadar kötü görüyordu. Ona soru sorarak sıkmak istemiyordu bu yüzden içeri girdi ve kendine göre ılık olan suyun altına girdi. Suyun altında belli bir süre kaldıktan sonra Sam’in konuşmasını dinledi. Sam ilk defa böyle bir şey demişti ve içindeki merak Heath’ı neredeyse öldürüyordu.

“Önce yanıma gel bakalım”

Dedikten sonra Sam’in elinden tutup onu kendine çekti. Sam ayağa kalkınca Heath ister istemez onun pürüzsüz vücuduna takılı kaldı. Her kıvrımı Heath’i tahrik edecek biçimde yaratılmıştı sanki. Kendine gelince Sam’in yüzünü elleri arasına aldı ve ıslak dudaklarına aşkla bir öpücük bıraktı.

“Tabi ki bütün gece hatta bütün gün yanından hiç ayrılmayabilirim istersen fakat sen iyi misin? N’oldu bebeğim? Hasta mısın? Yoksa başka bir şey mi? Annem yine senin hakkında çok kötü şeyler mi düşündü? Bana anlatabileceğini biliyorsun değil mi?”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sumitha Doherty

Sumitha Doherty


Mesaj Sayısı : 34
Kayıt tarihi : 02/02/09

Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Empty
MesajKonu: Geri: Heath & Sumitha Doherty' nin Odası   Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Icon_minitimeSalı Şub. 10, 2009 2:01 pm

Heath' in yüzüne bakamıyordu bir türlü. Bağdaş kurmuş bacaklarının arasında kalan giderden halezonlar oluşturarak akan suyu izliyordu. Bu yaratıcı gösteri Heath' in elini tutup çekmesiyle son bulmuştu. O esnada vücudunu saran scaklığı tarife hangi kelimenin gücü yeterdi ki... Belki de buydu aşk, onun tenine değdiğinde titremek, o yoksa dünyada hiçbir insan yokmuş bilmek. Ya da belki ateşli geceler geçirdiği, birlikte soluduğu, koynunda yattığı bu adam alışkanlıktı yalnızca. Ya da aşk kadar yakıcı bir sevda.

Yüzüne değen avuçlaın ardından gelen öpücük içini titretmişti. Pişmnlığı daha derinlerde hissediyordu. Kendisini bu denli seven bir adama nasıl ihanet edebilmişti? Sorusuna ne cevap verecekti? Eğer Lesse' den bahsederse Heath Lesse' yi evde tutmazdı ve muhtemelen Lesse herşeyi anlatırdı ve tabi meçhul tanıkları da çıkardı ortaya. Bu da hayatının mahvolması demekti, her ihtimalle çıkacaktı bir gün ihaneti ortaya ama bu kadar erken olmamalıydı. Heath' i kaybetmeye hazır değildi.

Başını hafifçe iki yana sallayarak olmazlandı yalnızca. Evlendiklerinden bu yana hiç ağlamamıştı Heath' in yanında. Her zaman güçlü bir kadın olmakla övünürdü ama bu defa zorlukla tutuyordu kendisini. Sıkıca sarıldı Heath' in ıslak fakat soğumamış bedenine. Sam' in üşüyen vücuduna iyi gelmişti. " Hayır, iyiyim ben yalnızca... Bilmiyorum aşkım sana zarar gelmesinden çok korkuyorum. Gitme lütfen, lütfen... "
Gömebildiği kadar gömdü kendisini Heath' in çıplak tenine. Sığınağıydı o, ne olursa olsun kendisini kucaklayacağını, karşılıksız sevdiğini biliyordu. Pişmanlığı da bu yüzdendi ya... Onun sevgisini haketmiyordu artık
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heath Doherty
Admin
Heath Doherty


Mesaj Sayısı : 40
Kayıt tarihi : 02/02/09

Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Empty
MesajKonu: Geri: Heath & Sumitha Doherty' nin Odası   Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Icon_minitimeÇarş. Şub. 11, 2009 10:46 am

Heath bunun basit bir kaybetme korkusu olmadığını biliyordu.
Sam’i tanıyordu ve bu gece başka bir şey olmuştu. Sam’i içine gömecek kadar
derin bir sırdı bu. Fakat biricik karısını ne bu kadar üzebilirdi ki; üstelik
Heath’e dürüst davranmaması bu sırrı daha çekici hala getiriyordu. Heath bu
sırrı gecenin ilerleyen saatlerinde öğrenebileceğini biliyordu. Belki Sam Heath’in
kafasının içiri okuyabilirdi ama Heath’de Sam’in gözlerinden her şeyi
anlayabiliyordu. Sam kendisine gömüldüğünde ona doğru bakarak şefkatle gülümsedi.
Onu seviyordu ve üstelik bu aşkından hiçbir zaman çekinmemişti. Zamanında bütün
ailesini karşısına alarak Sam’le hayatını birleştirmişti ve bundan hala pişman
değildi. Sıcak vücudunda Sam’ın dokunuşları Heath’i uslu durmasını zorluyordu
fakat o sadece Sam’in boynunu öperek kendini tatmin ediyordu.






“Hadi çıkalım üşütmeni istemem.”





Demesiyle kapıyı açarak kendini dışarı attı. Sam isteksiz
adımlarla yanına gelirken onu bornoza sardı. Heath çoğu zaman Sam’e çocuğuymuş
gibi davranmayı severdi. Onu bornoza sararken bile minik kızını sardığı gibi
sarmış ve yumuşacık yanağından öpmüştü. Sam’le birlikte odaya döndüklerinde
Heath vücudunun ısısı yüzünden çoktan kurumuştu. Sam’e yatağın üstüne
oturmasına yardım ettikten sonra kendiside onun yanına ayaklarını kendine
çekerek oturdu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sumitha Doherty

Sumitha Doherty


Mesaj Sayısı : 34
Kayıt tarihi : 02/02/09

Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Empty
MesajKonu: Geri: Heath & Sumitha Doherty' nin Odası   Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Icon_minitimeÇarş. Şub. 11, 2009 12:50 pm

Kendisini küçük bir çocuk gibi korunmasız ve sevgiye aç hissediyordu. Oysa başka bir tenden, başka bir soluktan sonra Heath' den soğuyacağını düşünüyordu. Tezi ters tepmişti. Daha çok bağlanmıştı Heath' e, ondan bir an ayrılmak istemiyordu.

Heath' in tahrik olduğunu görebiliyordu, ne zaman ona bu şekilde yaklaşsa tahrik olabildiğini biliyordu ve onun kendisini arzuladığını bilmek mutlu ediyordu Sam' i.

Boynuna konan öpücükleri istemiyordu aslında ama karşı koymak da istemiyordu. Bu sefer Heath iyice rahatsız olurdu ve anlardı birşeyler olduğunu ki Sam onun yolunda olmayan birşeyi fark ettiğini görüyordu birbirine girmiş düşünceleri arasında.

Artık titremeye başlamıştı. Heath' in haddinden fazla sıcak vücudu da engel olamıyordu üşümesine. İhtiyacı olan şefkati görerek banyodan çıktığında kurunun verdiği rahat ve sıcak iliklerine işlemişti.

Yatakta bağdaş kurdu ve zihninin derinliklerine itti herşeyi. Lesse yeniden haftada bir defa gördüğü kardeşi olacaktı bundan sonra, başka birşey değil...

Gecenin başından beri ilk kez gülümsedi Heath' e ve saçlarını kuruttu varla yok arasında. Üzerine birşey giymeye ihtiyaç duymamıştı çünkü geceleri Heath' in tenine temas etmeyi seviyordu. Yalnızca siyah iç çamaşırlarını giyip yorganın altına girdi.

" Üçe kadar sayıyorum, eğer yanıma gelmezsen olacaklardan sorumlu değilim! Bir, ikiii..... "

Gülerek konuşuyordu ve evet iyi gelmişti gülmek. Kendisini yalnızca Heath' e verince unutuyordu olanları...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heath Doherty
Admin
Heath Doherty


Mesaj Sayısı : 40
Kayıt tarihi : 02/02/09

Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Empty
MesajKonu: Geri: Heath & Sumitha Doherty' nin Odası   Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Icon_minitimePerş. Şub. 12, 2009 1:08 pm

Yatağın rahatlığı Heath’in birkaç gündür sahip olduğu bel ağrınısı bir parçada da olsa dindirmişti. Gecesi gündüzü bir koltukta geçiyordu ve haliyle son zamanlarda belinde çok kötü bir ağrıya sebep vermişti bu. Sam’le yatakta oynadığı minik aşk oyunları bile bazen belinde derin bir acıyla irkilmesine neden oluyordu. Fakat aşık olduğu kadının yüzündeki minicik bir tebessüm bile Heath’i kendinden geçiriyordu. Ona zor sahip olmuştu. Sam’in bağnaz babasıyla yaşadığı sorunlar Heath’i epey rahatsız etmişti. Hindistan Müslümanı olduğu kendine göre haklı sebebleri vardı ve bunlara uygun biriyle kızının evlenmesini istiyordu. Bu yüzden ardı arkası kesilmez soruların belki de Heath’i en zorlayanı sünnet konusuydu. Adam Heath’in sünnet olduğuna inanmamış ve bakmak istemişti. Tabi Heath hayatının aşkı için bu iğrenç gösterinin baş rolünde oymamıştı. Fakat her şeye değmişti. Sam mükemmel bir kadında her yönüyle.


Sam’in yataktan kalkmasıyla bir süre onu izledi sonra onun iç çamaşırlarını teker teker giyerken o Heath’de ayağa kalktı ve iç çamaşırını giyip yeni yıkanmış olan pijamasını yastığının altından çıkardı. Sam bu sırada yatağa gidip Heath’ı çağırınca Heath pijamasının düğmelerini sadece alttan ikisi ilikledikten sonra onun yanına gitmeden

“Önce bir şeyler içelim ayık kafayla uyumak istemiyorum bu gece yoksa sabaha kadar uyku tutmaz.”


Dedikten sonra odanın ücra köşesindeki dolaptan açılmış bir viski şişesi ve iki kadeh çıkardı. Sam’in viskiyi çok sevmediğini biliyordu ama bu gece önemli olan bu içkiler değildi. Şişeyi yatağın kendi tarafındaki komidine koydu ve önce Sam’in kadehini doldurup uzattı. Sam o anda öyle bir büyülü bakış atmış ki Heath’e, bir an donup kalmıştı. Kendi kadehini de doldurduktan sonra Sam’in yanına doğru kaydı. Ona minik bir öpücük bırakırken ateşinin daha da arttığını hissediyordu.

“Ne yaptıysan umrumda değil Sam. Sen her zaman benim yegane aşkım ve karım olarak kalacaksın bunu unutma. O yüzden bir daha asla ağlama olur mu? Hatta kendini iyi hissettiğinde bana anlatmanı istiyorum ki bunu birlikte aşalım.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sumitha Doherty

Sumitha Doherty


Mesaj Sayısı : 34
Kayıt tarihi : 02/02/09

Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Empty
MesajKonu: Geri: Heath & Sumitha Doherty' nin Odası   Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Icon_minitimePaz Şub. 15, 2009 6:01 am

Viski... Pöh! Gerçi alkolü sevmezdi ama, viskiden özellikle hoşlanmıyordu. Alkole oan bu tutucu yaklaşımında babasının etkisi var mı merak ediyordu bazen. Evlerine alkol girmezdi, Sam Fransa' ya tıp öğrenimi görmek için geldiğinde, oldukça geç tanımıştı alkolü, hoş pek sevdiği de söyemezdi ama...

Yine de eşinden gelen bir ikramı reddetmezdi. Hafifçe gülümsedi ve hülyalı bir bakış attı Heath' e. Öpücüğünü aldıktan sonra bardağını komidinin üzerine koydu, Sophie' yi odadan çıkartmak için ayağa kalkıyordu ki Heath konuşmaya başlamıştı. Eşini arkası dönük dinledi, sözleri bitince yatağın üzerinde ona yaklaştı ve dudaklarına şehvetli bir öpücük bıraktı. "Birşey yok hayatım, gerçekten... Yalnızca sinirlerim biraz gerilmişti o kadar " fısıltılı sözüklerini bitirip yüzünde tuhaf bir gülümsemeyle, gözlerini Heath' den ayırmadan yataktan indi ve küçük kızını kucağına aldı uyandırmamaya çalışarak. Tombul, pembe beyaz yanakları ateşin etkisiyle daha da kırmızılaşmıştı. Sam hafifçe dudaklarını değdirdi bebeğinin başına, ateşi biraz daha düşmüş gibiydi. Küçük kız hafifçe kıpırdanarak annesinin göğüsüne yaklaştı ve tamamen refleksif bir hareketle emme çabasında bulundu. " Hala anne sütünden vazgeçmedi, iyileştiğinde bıraktırsak iyi olacak. " diye mırıldandı ve kapıdan başını uzattı. Evde çıt çıkmıyordu, kimsenin olmadığından emin olunca kızını hemen yandaki odasına yatırdı ve Heath' in yanına geri döndü.

Genç adam dalgın ve düşünceli görünüyordu. Sam ailesi hakkındaki endişelerinin yanında, derinlerde bir yerlerde belindeki ağrıyı görmüştü Heath' in gözlerinde. Gülümsedi ve yatağa, Heath' in kucağına oturdu. Küçük dudak oyunlarını oynarken elleri genç adamın pijamasından içeriye girmişti bile. Beline doğru kaydırdı ince uzun parmaklarını ve hafifçe bastırdı ağrıyan yere. " Çok ağrıyor mu? " derken Heath' in arkasına geçmiş, Hint kültüründe en iyi yaptıkları işi uyguluyordu onun üzerinde. Vücudunun önemli ağrı merkezlerine dokunuyor, yorgun bedeni onurlandırıyordu...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heath Doherty
Admin
Heath Doherty


Mesaj Sayısı : 40
Kayıt tarihi : 02/02/09

Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Empty
MesajKonu: Geri: Heath & Sumitha Doherty' nin Odası   Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Icon_minitimePtsi Şub. 16, 2009 8:49 am

Sam’in rahatlatıcı sözcükleri üzerine sadece başını yata yatırarak gülümsedi ve onun yarından kalkıp gitmesine zoraki de olsa izin verdi. Kızına olan ilgisini izlemekten hep zevk almıştı ama bu gece bundan aldığı haz hayatında hiç hissetmedi kadardı. Mükemmel anne, mükemmel eş, İnsanın asla bulamayacağı sadece masallarda yaşayan bir kadındı Sam. Heath onun sevgisinden ve sadakatinden hiçbir zaman şüphe etmediği için aralarında hiçbir zaman güvensizlik sorunu yaşanmamıştı. Sadece evliliklerinin ilk ve ikinci yıllarında Heath’in eski alışkanlıklarına dönmesiyle Sam’le aralarında sorun çıksa da zamanla Heath’in diğer kadınlara karşı ilgisi azalmış ve hayatının kadınına vermişti her şeyi. Zaten Sam bu konuda mükemmeldi. Heath’e istediklerinden hep fazlasını farklı farklı yollarla ve şekillerle verebilmişti. Pek çok kişi için ahlaksız görülse de aslında bir evliliğin en önemli tarafıydı farklılık. Minik kızını kucağına alınca kızının hareketini görüp sırıttı. O kadar tatlı gözükmüştü ki Heath’e. Heath onun yanına gidip o tombul yanaklardan sıktırmak istemişti. Sam bundan biraz tedirgin bir halde baktığında Heath’in vereceği cevap kesindi ama bunu Sam’in okumasını istemediği için kafasında bariyerler oluşturdu. Bir psişikle evli olmanın en önemli tarafı ona karşı savunma mekanizması gerektirmekti Heath’e göre. Başlangıçta bu zor olsa da zamanla Sam’in aklına girmesini önlemişti. Sam
de bunun farkında olsa da ses çıkarmamayı uygun görmüş olmalıydı. Çünkü her insan bazı özel şeyleri olsun isterdi.



“Bence de bıraktırmalıyız neredeyse ikinci çocuğa hamile kalacaksın.”


Dedi aklındakileri diline dökerek. Fakat beyninin derinliklerinde olan başka bir şeydi ve Sam ikinci çocuğa hamile kalıp son aylarına kadar bunu söylemeye niyeti yoktu Heath’in. Sam’in üstüne binecek sorumluluğun ona zarar vereceğinden korkuyordu. Sam’in odadan çıkmasıyla Heath ortamı daha otantik yapmak için komidinlerin üstünde duran ışıkları açtı ve yatağının kenarlarında duran tülleri salarak yatağı dış dünyadan soyutladı. İçeriden bakılınca sadece ışıklar gözüküyordu ve o ışıklar sayesinde yatağın içi loş bir hale gelmişti. Heath rahatsız edici ağrıyla Sam’i beklerken aklına sürekli sorunlar ve yine sorunlar geliyordu. Onlardan kaçmak istiyordu ama nereye gidecekti. Basit bir tatil bunu çözmezdi. Öyleyse ne yapacaktı? Üstelik ailesinin güvenliği bu kadar tehlike altındayken hepsinin bu konu hakkında bu kadar pervasız olması Heath’in neredeyse aklına kaçırmasına neden olacaktı. Sam odaya tekrar gelince kafasındaki düşüncelerden bir parçada
olsa kurtulsa bile tam anlamıyla hala onu rahatsız ediyorlardı. Sam tülleri
ayırıp yatağa yatınca Heath onu basit bir şekilde öptü. O sırada pijamasının
içinde hissettiği soğuk bir el ile irkildi. İnce parmaklarıyla Sam yine o tedavi
yöntemlerine başlamıştı. Heath böyle tekniklere pek inanmıyordu. Zaten ilk defa balayında Sam’in babası Heath’e bu tekniği uygulamıştı ve sadece birkaç saatlik bir rahatlık vermişti.



“Evet çok acıyor bebeğim. Sanırım bu kadar masa başında oturmamalıyım ve tekrar spora başlamalıyım.”


Dedi gayet dürüst bir şekilde ama aslında ona bu kadar acı veren beli değil. Kafasındaki düşüncelerdi ve Sam bunu Heath’in gözlerinde görebiliyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sumitha Doherty

Sumitha Doherty


Mesaj Sayısı : 34
Kayıt tarihi : 02/02/09

Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Empty
MesajKonu: Geri: Heath & Sumitha Doherty' nin Odası   Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Icon_minitimeSalı Şub. 17, 2009 12:14 pm

İkinci çocuğu hiç düşünmemişti. Aile yapısında öncelikli tercihi ingiliz tipi çekirdek aileydi, bir Hintli olmasına rağmen çok çocuk asla ona göre değildi. Bir, bilemedin iki... Hem Sophie henüz çok küçüktü annesine en çok ihtiyacı olan dönemde ilgi br krdeşe kaysın istemiyordu, ayrıca o çalışan bir kadındı ve iki çocuğa birden koşacak gücü bulamıyordu kendsinde. Hem mükemmel eş, hem mükemmel doktor, hem de mükemmel bir anne olmak yoruyordu onu. Rollerinin gereklerini yerine getirememekten korkuyordu. Bu yüzden çocuk konusunda yorum yapmamayı yeğeledi. Heath' in bir bebeğe daha asla hayır demeyeceğini biliyordu. Derinlerde bir yerlerde onun çocukluk hayallerini görebiliyordu, tıpkı diğerlerinin oldğu gibi...

Zihin okumak gibi bir güce sahip olmak hem bir nimetti, hem de lanetti Sam için. Hele böyle sırlarla dolu bir ailede, evde yaşamak... Dört yılda iradesi güçlü olanlar bir çeşit zayıf korunma mekanizması geliştirmişlerdi Sam' e karşı fakat onlar kendilerini korumayı öğreninceye dek öğrendikleri ürkütücüydü. -Hoş istese zayıf savunmalarını kırabilirdi ama her insanın özeli vardır diye düşünüyordu.- Eğer Heath bunu duysa herşey alt üst olurdu. Eşinin ve kardeşlerinin durumu üzücüydü aslında ama eğer isteseler, biraz düşünseler inandırıldıkları şeyde onlarca büyük boşluk yakalayabilirlerdi, bazen kayınvalidesinin üzerine geldiği zamanlarda Heath' e söylememek için zor tutuyordu kendisini. Svetlana için değil de Heath için dilini ısırıyordu, yeterine sorunu vardı zaten. Sam de yenilerine neden olmak istemiyordu...

Heath' in gevşeyen bedeninin koruma kalkanını kadırdığını fark etti. Onun belli belirsiz düşüncelerini duyabiliyordu. "Buna alternatif tıp deniyor hayatım, bilimsel bir yöntem olmasa senin üzeride uygular mıyım hiç?" Bu arada Heath' in yatağa uzanmasını sağlamıştı. Elleri ustaca dolaşıyordu genç adamın bedeninde. Zihni açldıkça düşüncelerin sesleri yükseliyor ve netleşiyordu. Heath' in canını yakan şeyin fiziksel olmadığını gördü açıkça. Duraksadı... O çok sevdiği bedenin yanına uzandı ve cilveli tavırlarını bir yana bıraktı. "Benimle konuş olur mu? Seni sevdiğimi, yanında olduğumu ve hep olacağımı biliyorsun. Dök içini, anlatmak istediğin herşeyi anlat. Beni ilgilendirip ilgilendirmemesi çok önemli değil ve istiyorsan yükünü gözyaşlarına da verebilirsin. Sana sarılacağımı ve başını tutacağımı biliyorsun... "
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heath Doherty
Admin
Heath Doherty


Mesaj Sayısı : 40
Kayıt tarihi : 02/02/09

Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Empty
MesajKonu: Geri: Heath & Sumitha Doherty' nin Odası   Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Icon_minitimeSalı Şub. 17, 2009 1:05 pm

Sam’in bilmişçe konuşmalarını sabırla ve sevgiyle dinliyordu. Gerçi ilişkilerine başladıkları günden beri aralarında o kadar çok konuşma geçmemişti. Sam’in gücü yüzünden sürekli psişik yollardan birbirleriyle anlaşmışlardı ve bu sayede ikisinin birbirinden gizlisi saklısı kalmamıştı. Bazı konular hariç. Heath Sam’in kendisinden nefret etmesinden korktuğu için onları beyninin ulaşılamayacak yerlerine kaldırmıştı. Fakat o ihtiyaçlar sanki bu gece yeniden diriliyordu. Belki Sam bunları duyunca sinirlenecekti ama eski Heath’ten bir parça kimseyi rahatsız etmezdi. Sam’in daha da rahatlayıp o tipik ev kadını haline bürününce Heath’in gözüne daha çekici görünmeye başlamıştı ama o konuştukça daha da rahatlıyordu sanki. Sesi kulağına rüzgarın sakinleştirici uğultusu gibi geliyordu. Derin bir nefes aldı sonra tekrar daha derin bir nefes… Göğsü inip kalktıkça sorununun içinde boğulduğunu hissediyordu. Sam yanında olabilirdi ama aslında çok uzaktaydı. Hem Heath onu böyle işlerin içine sokmak istemezdi.


“Hayatım. Her zaman yanımdasın zaten ama ben basit biri değilim. Ağlayamam… Ağlamak bana zayıflık olarak öğretildi ve aynı zamanda dertlerini anlatmakta. Bu sen ya da annem aynı şey. Babam bütün yükü benim omuzlarıma bırakıp gitti. Eğer sizinde bu yükü taşımanızı isteseydi, size de bırakırdı.Yine de teşekkür ederim her şey için, her zaman yanımda olacağını bilmek gibisi yok ama bu gece… Bu gece sanırım uzun zamandır yapmayacağım bir şey yapacağım.”


Dedi ve gençliğinde bıraktığı şeye geri dönmeye karar verdi. İkizlerle birlikte böyle çok eğlenmişlerdi ama evlilik ve çocuklu Heath bundan tamamen kopmuştu. Yataktan kalkıp kendi özel kasasına doğru ilerlerken Sam’in aklına girmeye çalıştığını hissetti. Heath buna izin vermeyerek hayır dercesine baktı Sam’e. Kasaya yaklaşıp artık ezbere bildiği kodu girdikten sonra kasa sessizce açıldı. Heath elini kasaya sokup en derinlerde duran küçük bir poşeti çıkardı. Korkak adımlarla yatağa geri döndüğünde Sam’in artık aklında olduğunu biliyordu. Bir doktorun önünde böyle bir şey yapmaktan nefret etsede


“Biliyorum! Beni hiç böyle görmedin ama bence artık benimle ilgili bu sırrı bilmen gerekiyor. Ama sana söz veriyorum sadece bu gecelik. Kafamı dağıtacak kadar… Ve işim bitince bunu çöpe kendi ellerimle atacağım. Ayrıca sadece gençlikten kalma bir alışkanlık. Son zamanlarda bir kere bile almadım.”


Dedikten sonra Sam’in rahatsız edici bakışlarına aldırmadan poşeti yatağın üstüne boşalttı. İçinden sadece üç beş tane LDS hap ve çok az kokain çıktı. Heath hangisini kullanacağını bilmiyordu. Sadece elinin gittiğini alacaktı ama eli bile gitmiyordu. Sam sesini çıkarmıyordu ama sanki patlamaya hazır bir bomba gibiydi ve Heath sonucu görmek için fitili çekti.


“Benim için sen seçer misin?”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sumitha Doherty

Sumitha Doherty


Mesaj Sayısı : 34
Kayıt tarihi : 02/02/09

Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Empty
MesajKonu: Geri: Heath & Sumitha Doherty' nin Odası   Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Icon_minitimeSalı Şub. 17, 2009 2:03 pm

" Buna inanıyor olamazsın... Ağlamak, yorulmak, paylaşmak insan olmanın gerekleridir... Herşeyi tek başına yüklenmek zorunda değilsin... "

Üstelemek istemediği için sustu. Ne yapacağını merak ediyordu, bilmediği ne yapacaktı Heath, onunla ilgili herşeyi bildiğini zannediyordu...

Heath kasasına yönelmişken oun düşüncelerini kırmak için zorladı zihnini fakat başarılı olamadı. Heath dört yılda çok kalın bir duvar örmeyi başarmıştı zihninde, kimi zaman Sam' in bile kıramadığı bir duvar...

Heath' in yürüyüşü titrekti, elindekinin ne olduğunu kestiremiyordu ama her neyse iyi birşey değildi, bunu çok derinlerde hissedebiliyordu. Ah şu kadınlık güdüleri...

Heath yatağa geldiğinde oturur pozisyona geçti ve bağdaş kurdu. Önüne konulan torbaya boş gözlerle baktı. Anlamlandıramıyordu, aslında anlamlandırmak istemiyordu... Ne olduğunu biliyordu onun ama Heath! Nasıl yapardı böyle birşeyi? Hayatını birleştirdiği adamı bu kadar mı tanımamıştı? Her sözü boğazına düğümleniyordu, ne hissedeceğini bilmiyordu. Hırçın tarafı Heath' e umarsız bir öfke duyuyordu. Aldatıldığı için, kenisine zarar verdiğinden dolayı, böyle bir adamla aynı yatağı paylaştığı için, kızının babası uyuşturucu kullanan bir adam olduğu için.... Bir yandan da anneliğinin ve doktorluğun verdiği şefkat, hipokrat yeminin gereği olan yardım uyguları ağır basıyordu. Ne olursa olsun eşiydi o, dört yılını paylştığı ve ömrünün geri kalanını paylaşacağı...

Duyguları arasında bocalamış konuşamıyordu. Ona zarar vermek, kavga etmek istemiyordu. Her zaman yanında olacağım derdi hep Heath' e şimdi de yanında olacaktı... Fakat Heath zorluyordu onu, son cümlesiyle birlikte artık daha fala susamayacağını anladı.

Telaşla dizlerinin üzerinde doğruldu ve Heath' e yaklaştı.

" Ben bunu nasıl yaparım, seni nasıl kendi ellerimle zehirlerim? Göz göre buna izin veremem! Nasıl böyle birşeyi teklif edersin? "

Sesi titriyordu. Derin bir soluk aldı.

" Neden bana söylemedin? Neden sakladın? Çözümünü arayabilirdik, kullanmanı istemiyorum lütfen Heath yok et onları. Kendine değilse beni, Sophie' yi düşün... "
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heath Doherty
Admin
Heath Doherty


Mesaj Sayısı : 40
Kayıt tarihi : 02/02/09

Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Empty
MesajKonu: Geri: Heath & Sumitha Doherty' nin Odası   Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Icon_minitimeÇarş. Şub. 18, 2009 10:38 am

Sam’in yüz ifadesini incelemeye başladı Heath. Fakat yüzünde sadece karışıklık gördü. Konuşmak istiyordu, konuşamıyordu ve bu yüzden alt dudağı belli belirsiz seğiriyordu. Heath’in amacı onu kızdırmak ya da üzmek değildi. Sadece oldukça yoğun olan kafasını bir gecelik rahatlatmak istiyordu. Zaten ilk defa lisede tanışmıştı bütün bağımlılık maddeleriyle. Önce sigaraya başlamıştı ve lise hayatı boyunca sigara ağzından eksik olmamıştı. Daha sonra sigaradan sıkıldığı zamanlarda uyuşturucuya başlamıştı. Önce haplar sonra kokain en sonunda da direkt damardan verdiği uyuşturucular… Bağımlı olmasına rağmen asla kendini o maddelere
kaptırmamıştı. Hatta kullanmaya başladıktan sonra lisedeki ortalama olan
notları yükseklere taşınmıştı. Tabi uyuşturucu aynı zamanda büyük partileri ve cinselliği sokmuştu Heath’in hayatına. Kız arkadaşıyla biraz kokain
kullandıktan sonra ikisi de kendini kaybetmişti ve en sonunda kendilerini bir
merdiven altında bulmuşlardı. Bu kesinlikle Heath’in en garip cinsellik
deneyimiydi. Fakat uyuşturucu lise hayatıyla etkisini bitirmemiş ve
üniversiteye taşınmıştı onunla. Heath ona başarı getirdiğini bildiği için
kullanmaya devam etmişti. Sam’le tanıştığı günde hem alkollü hem de uyuşmuş bir haldeydi ve bunlara rağmen o stajyere kendini beğendirebilmişti. Sam’in hayatına girmesiyle ondan gizli bir şekilde kullanmaya devam ettiği için bırakma noktasına yaklaşmıştı ve kızının doğumuyla uyuşturucuya veda etmeye tercih etmişti. Fakat şu anda istiyordu, Sam’in önünde harika vücudunu sergilemesi Heath’i gençliğine götürüyordu ve içindeki bu isteği arttırıyordu. Sam’in şu anda ne dediği umurunda bile değildi. Zaten Sam’in aklına girme çalışmalarını bu gece sinirini bozmaya başlamıştı. Yatağın üzerinde duran Sam’in ince beline sarıldıktan sonra onun kulağına doğru gayet sakin bir şekilde



“Bebeğim korkulacak bir şey yok. Beni zehirlediğin filan da yok tamam mı? Sadece bir gecelik doktorluğunu bir yana bırak ve sadece benim sevgilim ol. Karım değil, çocuğumun annesi değil, sevgilim aşkım ol!”


Sam’in derin nefes almaya çalıştıkta Heath onu daha sıkı sarıyordu. Sanki elinden kaçacak bir kuş gibi görüyordu Sam’i bu gece


“Bu bir sorun değil Sam. Gerçekten abartılacak bir şey yok. Hem senin aşık olduğun çocuk bunlardan sürekli kullanan biriydi. Onu özlemedin mi? Onun ilginç düşünce tarzını ve fantezilerini…”


Demesiyle kulağından boynuna kayan minik öpücüklerle onurlandırdı Sam’i. Sam’in içindeki sıkıntıyı duyabiliyordu. Fakat tek eli Sam’in belinden yatağa kayınca daha da ateşlendiğini hissetti. Yataktaki minik poşetlerin birinden bir hap çıkarıp Sam’in görebileceği bir yere getirip tek hamlede ağzına attı ve zorlu bir yutkunmayla kanına karışmasını sağlayacak yolculuğuna yolladı onu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sumitha Doherty

Sumitha Doherty


Mesaj Sayısı : 34
Kayıt tarihi : 02/02/09

Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Empty
MesajKonu: Geri: Heath & Sumitha Doherty' nin Odası   Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Icon_minitimePaz Şub. 22, 2009 8:20 am

Nasıl davranması gerektiğini, ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Heath' in bakışları çılgıncaydı ve Sam ilk kez onun karşısında çıplak olmak istemiyordu ve yine ilk kez korkuyordu ondan... Sakin görünüyordu fakat gözlerinin derinlerinde içinde yanan ateşi, ihtirası ve tutkuyu görebiliyordu. Bu daha da çok korkutuyordu onu...

KKorkuyordu ama ne yapabilirdi ki? Tek adım hareket edemiyordu... Bir çeşit akıl hastası gibi davranıyordu karşısındaki o çok iyi tanıdığı fakat şu an çok yabancı olan beden... Az önce onu teselli eden, başını tutan, şefkatli öpücükler veren Heath neredeydi?

Heath güçlü kollarıyla ince bedenine sarılınca soluğunu tuttu. Bu denli ani bir hareket beklemiyordu ondan ve şu an rehin alınmış bir insanın neler hissettiğini çok iyi anlıyordu. Soluk almaya çabaladıkça Heath hapsediyordu bedenini, hareket etmeye cesareti yoktu... Kulağına çılgınca bir fısıltıyla her söylenen sözcük titretiyordu vücudunu...

" Hayır, hayır, hayır, hayır... Benim aşık oldğum adam sensin, senin ince ruhun, aklı başında tavrın, sevecenliğin... Kesinlikle o değil, beni korkutuyorsun..."


Başını nesef alabılmek için Heath' in ozmuna yaslamıştı, bu ince boynunun açılmasına neden oldu ve çok geçmeden Heath' in sıcak dudakları vücudunu ürpertti...

Öyle büyük bir çaresizlik duyumsuyordu ki... Heath hapı eline aldığında gözlerini kapattı teslim olmuş bir ifadeyle:

" Yapma Heath, yapma..."

Tamam refleksif bir fısıltıydı bu. Fakat sırtında hissettiği yutkunma ikna edemediğinin göstergesiydi... Bunun yanında Heath' in vücut ısısı arttıkça bunalıyordu, öyle ki canı yanmaya başlamıştı artık...

" Canımı yakıyorsun, lütfen bırak beni..."

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heath Doherty
Admin
Heath Doherty


Mesaj Sayısı : 40
Kayıt tarihi : 02/02/09

Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Empty
MesajKonu: Geri: Heath & Sumitha Doherty' nin Odası   Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Icon_minitimePaz Şub. 22, 2009 10:29 am

Sam’in ikazlarına kulak bile asmıyordu Heath. Neden bu kadar korktuğunu da anlamamıştı zaten. Heath kullandığında kendini kaybeden biri değildi. Sadece kafası boşalıyordu ve derin rüyalara dalıyordu. Her şeyin mükemmel olduğu dünyasını karısıyla paylaşmak istemişti sadece. Fakat Sam’in “Aşık olduğum adam sensin o değil” lafı Heath’in aklını karıştırmıştı. Sam’le ilk karşılaştıklarını geceyi düşündü. Basit bir ev partisiyli. Kırk elli kişinin toplandığı,içkilerin içildiği,dansların edildiği ve flörtleşmelerin yaşandığı. Heath’de o zamanlar böyle partileri kaçırmadığı için en erken o gitmişti arkadaşının evine ve kimse gelmeden önce üç dört arkadaş minik bir kokain alemi yapmışlardı. Kokainin vücuduna etkisini göstermesiyle parti çoktan başlamıştı. Heath kalabalık insan gruplarının aralarından geçerken Sam’in partilere alışık olmayan yüzün görmüştü. Pek çok erkek tarafından çevresi sarılmıştı ve bunlara alışık olmayan bir kızın gösterdiği gibi tepkiler gibiydi. Fakat Heath dumanlı kafasına rağmen onu gördüğü anda evleneceği kadın olduğunu anlamıştı ve onu bu kötü çocukların elinden kurtarması gerekiyordu. Gayet eğlenceli bir şekilde yanlarına gidip etraftakilere ters ters bakarak Sam’i onların arasından bir seferde çekip çıkardı. Sam’in
teşekkürlerini aldıktan sonra ona daha sakin bir yeri önermişti ve üst kattaki
odalara çıkarmak istemişti. Sam belki de hayatını kurtaran bu adama güvendiği için bunu teklifini kabul etmişti. Neredeyse iki kere işlerinde epey ilerlemiş çiftlerin odasına daldıktan sonra kendilerine bir oda bulmuşlardı. Sam ilk defa Heath’in sıcaklığını hissedip balkona çıkmayı önermişlerdi ve balkondaki minik minderlere oturarak her şeyi konuşmaya başlamışlardı. Tabi Heath’in kafası epey iyi olduğu için çoğunlukla abartılı şeyler söyleyip Sam’i etkilemeye çalışmıştı. Fakat o geceki ilk öpücükle Heath’in kafası cinselliğe kayınca nereden geldiği anlayamadığı bir tokat yüzünde patlamıştı. Sam’in gücünü ilk belli etmesi de böyle olmuştu. Fakat Heath kafası yerine gelince ancak nasıl bir şeyle karşı karşıya olduğunu anlamış ve özür dilemek için tam elli üç defa Sam’e çiçek göndermişti. Heath’in aklından bunlar geçerken bir an fena halde duygulanmıştı. Uyuşturucunun da etkisiyle sessiz bir ağlayış başlamıştı. Fakat Sam bunu fark etmemişti. Ona aşkla sarılan bedeni iterek rahatsız olduğunu söyleyince Heath tereddüt etmeden sarıldığı bedeni bıraktı ve karşısında üzüldüğünü belli ederek


“Özür dilerim gerçekten. Canını yakmak istemedim.”

Dedi kendi sıcaklığının farkına vararak. Vücut ısısı resmen kontrolden çıkmıştı. Acaba Sam bu zamana kadar nasıl dayanmıştı Heath’e. Sam’in
korkuyla ve tiksinerek Heath’e bakması içini ezdikçe eziyordu. Bu kadar tiksinilecek bir şey yapmamıştı. Sam neden bu kadar büyük tepki veriyordu. Heath sakince yatağın üstündeki poşetleri toplayıp elini tülün ardına uzatarak hapları komidinin üzerine bıraktı. Ardından yatağın üstünde toparlanıp pijamasının açık olan düğmelerini teker teker ilikledi.



“İstersen bu gece sadece uyuyalım. Tabi benimle uyumak istersen.”

Son cümlesi kesinlikle bile bile yapılmış basit bir stratejiyle. Böyle deyince Sam’in yüreği kaldıramayacak ve kabul edecekti. Fakat tek bir sorun vardı. Sam kafasının içine girip bunları hissetmiş olabilir miydi. İlaçların etkisiyle Heath bunun farkına varamıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sumitha Doherty

Sumitha Doherty


Mesaj Sayısı : 34
Kayıt tarihi : 02/02/09

Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Empty
MesajKonu: Geri: Heath & Sumitha Doherty' nin Odası   Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Icon_minitimePaz Şub. 22, 2009 3:11 pm

Yaptığı doğru değildi, Heath onu hep sevmiş, korumuş, hatalarını görmemezlikten gelmişti. Peki ya Sam ne yapıyordu? Heath' in en çok ihtiyacı olan şu anda bırakıyordu onu, üstelik henüz birkaç saat önce Lesse' yle hiç de hoş olmayan şeyler yaşamışken, o durumda bile karşısındaki çaresiz ve üzgün duran adam başını tutmuş teselli etmişti Sam' i. Korkunç bir çaresizlik ve vicdan azabı duyuyordu... Yıllar önce evlendikleri ilk günlerde, hayatında yaşamadığı sıkıntıları yaşarken Heath hep yanındaydı. Henüz üniversitedeyken evlenmişlerdi Heath' le, çok kısa bir sürede, dayanamamışlardı birbirlerinden ayrı kalmaya ve hiç de pişman olmamışlardı şimdiye dek... O zamanlar Sam evin istenmeyen üyesiydi ve hemen herkesle soğuk bir savahş vardı aralarında, özellikle Svetlana' yla. Kimse Sam' e birşey demiyordu fakat Heath' in üzerine çok gittiklerini görebiliyordu. Kendisi okuldan geç vakitlerde döndüğü için kendisinden beklenenleri yapamıyordu, bunun yanı sıra iyi bir ev hanımı da değildi ve üstelik bağnaz bir müslümanın müslüman kızıydı... Tüm bunlar birleştiğinde evinnefret edilen üyesiydi. Bu olumsuzluklar tabi ki tüm yaşamını etkiliyordu fakat Heath kendisi de okula devam ettiği halde Sam' in etkilenmemesi için elinden geleni yapıyordu. Kimi zaman bir baba, kimi zamansa bir kardeş gibi şefkat göstererek korumuştu onu şimdi borçlarını ödemek zorundaydı. Herşey bir yana Heath' e deli gibi aşıktı ve onu kırmak istemiyordu...

Heath bedenini özgür bıraktığında derin bir soluk aldı. Onun bedeninin değdiği her nokta kızarmış ve acıyordu, odanın bunaltıcı sıcağı bile serin gelmişti istemsizce yaralanmış olan bedenine. Önemli değil anlamında başını salladı yalnızca. Gözleri dolmuştu, ona sarılmaya çok ihtiyacı vardı, az önceki durumda olmak için şu an ölümü bile göze alabilirdi belki...

Hareketlerini izliyordu onun, her hareketinde ona olan özlemi daha da artıyordu sanki, her kim olursa olsun, ne yaparsa yapsın onu çok seviyordu... Heath' in çözülmüş zihnindeki parçalı düşünelerinden de sevildiğini okuyabiliyordu. Ona sarılma ihtiyacı bu denli içine işlemişken neden duruyordu, Heath yalnızca birkaç santim ilerisindeydi... Fakat korkunç bir büyü kımıldmasını engelliyordu sanki, bdeni bağlanmış gibiydi az öncekinden daha çaresizdi ve yine titriyordu...

Heath hiçbirisinin farkında değildi fakat Sam onun aklının başında olduğunu görebiliyordu. Az öceki çılgın ateş yok olmuştu gözlerinden. Konumasında dayanamadığı bir nokta kullanıyordu işte...
"Tabi benimle uyumak istersen" bu cümleyi iyi tanıyordu ama bu küçük cümlecik için değil onu sevdiği için diretmeyecekti...

Sanki bir saniye daha geç kalsa Heath gidecekmiş gibi hızla doğruldu ve adamn boynuna doladı kollarını. " Ben seni asla reddedemem, seni seviyorum, seviyorum, çok seviyorum, ne olursan ol, ne yaparsan yap... Asla seninle uyumatan vazgeçmem" çılgın öpücükleri arasında nefesini yettiği kadar fısıldıyordu...

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heath Doherty
Admin
Heath Doherty


Mesaj Sayısı : 40
Kayıt tarihi : 02/02/09

Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Empty
MesajKonu: Geri: Heath & Sumitha Doherty' nin Odası   Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Icon_minitimePtsi Şub. 23, 2009 10:16 am

Sam’in tereddütlü duruşları Heath’i milimetrik hareketlerle yatağın dışına itiyordu resmen. Dolmuş gözleri Heath’e ne yapacağını bilmeyen şekilde bakıyordu. Vücudu ise Heath’in aşırısı ısısından dolayı kızarmıştı. Heath kendini rüyalarına kaptırmadan halletmek istiyordu her şeyi. Çünkü çok kısa bir süre sonra artık neyin olacağı umurunda olmayacaktı ve ona karşı söylenecek her şey Heath’i kendinden daha da geçmesine neden olacaktı. Bu yüzden Sam’e daha donuk fakat acınası halde bakıyordu. Bu kadın onu bırakamazdı. Emindi fakat bu tereddüt yaptığı hatanın sonucunda oluşmuştu. Sam bunu fark etmiyordu ama derinlerde bir yerde o “adam” vardı. Heath dumanlanmaya başlayan kafasıyla daha iyi anlıyordu. Sam’in aklını karıştıran bir adam vardı. Evlilikleri baltalamak isteyen bir adam ve Heath bu adamı bulunca onu kendi elleriyle yakarak öldürecekti. Ama onu daha üzen bu adam değil, Sam’in aklnın karışmasıydı. Birbirlerine bu kadar aşıklarken neden başka bir adam Sam’in aklını karıştırmış olabilirdi ki? Daha mı zengindi, daha mı nüfuzluydu normal miydi? Bu şıklar tamamen saçmaydı. Öyleyse daha yakışıklı olması gerekiyordu. Sam’i tahrik edebilecek kadar yakışıklıydı. Heath hiçbir zaman yakışıklı olmadığının farkındaydı ama Sam için bu daha önce sorun olmamıştı. Değişen
neydi? Peki ya şu anda kalbindeki acı da neyin nesiydi? Neredeyse ağlayacaktı ama Sam’in boynuna atlamasıyla kalbi bir parça rahatlamıştı ve Sam’in öpücükleri yüreğine su serpiyordu. Fakat Sam’in ateşli öpücüklerine rağmen bu gece onunla birlikte olmak istemiyordu. Sadece sevişmek istiyordu sabaha kadar hatta bütün gün… Öpücüklere verdiği karşılıkta bunu gösteriyordu. Daha ileri götürmüyordu ama aşkı belli bir düzeyde tutuyordu. Bu sefer ateşinin tekrar artmasına rağmen karşısındaki yakmadan tutabiliyordu kendini. Bedeninin Sam’in bedenine değmesini istiyordu. Ellerini pijamasının düğmelerine getirerek tek parmağıyla hepsine sıra sıra dokunarak erimelerini sağladı. Böylelikle bir çırpıda üstünü çıkartıp Sam’in yanında fazla büyük durmayan vücudunu ortaya çıkardı.Vücudunu zevkle onun vücuduna değdirirken kontrolu elden bırakmıyordu.


“Bu gece daha fazla ileri gitmek istemiyorum…”

Demesi gerekti Sam’in eli pijamasının alt kısmına kayınca. Fakat kendiside bunu zor karşı koyuyordu. Bu yüzden ne olur ne olmaz diye o da sadece iç çamaşırlarıyla kalmayı uygun gördü. Sam’in mırıltılarıyla nazikçe onu yatağa yatırdı ve kendisi de yanına uzandı. Kısa süreli bakışmadan sonra dudakları tekrar Sam’in dudaklarıyla buluştu ve bacaklarını bacaklarının arasına alarak ona daha da sahiplendi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sumitha Doherty

Sumitha Doherty


Mesaj Sayısı : 34
Kayıt tarihi : 02/02/09

Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Empty
MesajKonu: Geri: Heath & Sumitha Doherty' nin Odası   Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Icon_minitimeSalı Mart 03, 2009 11:58 am

Heath' in öpücüklerinin rengi kan kırmızısıydı ve solukları mavi... Ve damağındaki çikolata tadına karışmış biber acısı... Her bir sinestetik duyumu çocukluğuna dair farklı şeyler anımsatıyordu ona. Kan kırmızısı öpücük çocukluğunda duvarında asılı olan saati ve ona bağlı olarak mavi duvar kağıtlarını, ayıcıklı bordurünü ve odasında hemen her ayrıntıyı atlamadan anımsamasına neden olmuştu, aynı anda mavi soluklar ölüm denizini, ölüm deniziyse cüce cinleri ve oda efsanevi başsız hayaleti...

Tabi bir de damağındaki tatlar vardı, tanıyordu onları. Çikolata mutluluğun tadıydı ve biber acısı da arada kalmışlığın... O dokunuşların renklerini görebilen, duyguların tadını alabilen ve günlerin, harflerin, rakamların renklerini görebilen bir sinestetikti. Her günü ayrı bir tempoda, farklı bir dünyada geçiyordu. Diğerlerinin algılayamadığı büylü bir dünyada... Hoş o da diğerlerinin dünyasını algılayamıyordu ya... Küçükken herkesin dünyayı kendisi gibi algıladığını düşünürdü bunun bir farklılık olduğunu ilk kez ailesiyle birlikte gittiği bir konser sonrasında fark etmişti. On yedi, on sekiz yaşlarındayken yaşadığı bu deneyim zihninde milyonlarca soru doğurmuştu. Babası konseri nasıl bulduğunu sorduğunda 'sarının' az ve 'mavinin' mat olduğunu söylemişti. Tabi ailesi için büyük bir şok olmuştu bu, çıldırdığını düşünmüşlerdi. Oysa bu doğanın mükemmel bir armağanıydı Sam' e. Her müzik dinleyişi harika bir 'havai fişek' gösterisiydi ve mutluluk 'çikolata' tadındaydı ve heyecan kocaman bir 'elma' şekeriydi. Renklerinden asla vazgeçemezdi...

Renk ve tatların çağrışımlarını zihnin gerisine itti ve öptüğü bedeni okşamaya başladı elleri. 'Turuncu' aşkı git gide kabarıyor 'turkuaz' a dönüyordu. İnce uzun parmaklarını Heath' in pijamasının altına kaydığında eşinin 'çilek' tadındaki sesini duymamazlıktan geldi. Onu istiyordu, ne engel olabilirdi ki buna kendisinden başka? Zaten Heath' de çıkarmıştı üzerini, vücudu yumuşak dokunuşlarla kutsanırken itaat etti ve yatağa uzandı. Birkaç saniye hiç ayırmadı gözlerini gözlerinden sonrası çok çabuk gelmişti zaten. Tutkulu, şehvetli ve aşk dolu öpüşmeler vücudunu Heath' in kollarına hapsetmişti. Şimdi öptüğü dudakların az önce bulaştığı şeyi düşününce... Midesi bulanıyordu... Heath' den uzaklaşmak istedi fakat yapamadı. Tam anlamıyla hapsedilmişti nazik bedeni, iri değildi belki ama güçlüydü Heath, kurtulamıyordu kollarından ve şimdi bulanmış zihni daha da güçlendirmişti sanki onu.

" Heath... "

Devamını getirememişti, dudaklarının üzerine kapana dudaklara karşılık veriyordu çünkü...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heath Doherty
Admin
Heath Doherty


Mesaj Sayısı : 40
Kayıt tarihi : 02/02/09

Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Empty
MesajKonu: Geri: Heath & Sumitha Doherty' nin Odası   Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Icon_minitimeC.tesi Mart 07, 2009 11:04 am

Daha gün ağarmadan sıcak yatağından çıkıp işine gitmişti ve şimdi tekrar çocukluğunun ve gençliğinin hatta yetişkinliğinin geçtiği eve gelmişti. Yüzyıllar önce de Doherty Ailesi burada toplanıyordu şimdi de. Değişen tek şey insanlardı ve sorunlar. O zamanlar güçlerini adalet için kullanıyorlardı. Şimdi ise çıkar için ve Heath bu noktada üzülüyordu. Çocuğu ve karısını böyle bir yaşam sürmeye zorladığı için. Fakat bugün özel bir gündü. Sam ile evliliklerinde bir yıl daha bitmişti. Üstelik zaman sanki his geçmemiş gibiydi ve Heath hala üniversitedeydi. Kimse o zamanlar evliliklerine bu kadar uzun süre biçmemişti. Herkese –şımarık Doherty çocuğunun- bir hevesi gibi gelmişti. Sam de sadece Hindistanlı bir köylünün saf kızıydı. Ailesi bile bunun
bir heves olduğunu anlatmaya çalışmış ve Heath’i evlilikten vaz geçirmeye
çalışmışlardı. Yine de evlilik günlerinde ikisi de birbirlerine saygı göstererek önce bir kiliseye ardından camiye gitmişlerdi. Tabi bu olaylar ailelerden gizlenmişti. Çünkü ne Sam’in babası kızını bir kilisede görmeye dayanabilirdi ne de Heath’in ailesi oğullarını bir imamın önünde… Onlar sadece resmi nikaha çağırılmışlardı. Balaylarını bile geçirememişlerdi çünkü ikisininde finalleri başlamıştı. Üstelik babasının “Kendi kendine evlilik kararı olduğuna göre kendi paranı kazanabilecek duruma gelmiş olmalısın” sözüyle Heath ilk defa çalışmaya başlamıştı. Neyse ki bu eziyet ikinci aylarında son bulmuştu. Kızlarının doğumuna kadar ha ayrıldılar ha ayrılacaklar gözüyle bakılmışlardı ama minik bir bebeklerinin olmasıyla artık kolay kolay ayrılmayacakları anlaşılmıştı. Ve bugün tam altı seneyi doldurmuşlardı. Normalde hediye alışkanlıkları olmadığı için birbirlerine ilk iki yıldan sonra hediye vermemeyi adet edinmişlerdi fakat bu gece farklı olacaktı. Heath Sam’e geri çeviremeyeceği bir hediye hazırlamıştı.



Evin kapısını açanın Sam olmasını isterdi. Çünkü şaşmaz vaktinde gelmişti Heath ama kapıyı açan hizmetçileri Jane’di. Jane kapıyı gülümseyerek açmıştı ve aynı nezaketle Heath’in paltosunu çıkarmasında yardım etmişti. Heath Sam’i bir an önce görmek istediği için


“Sam nerede Jane?”


“Odanızda efendim…”


“Sophia hasta mı yoksa?”


“Hayır efendim sadece…”


Kadın Heath’e doğru yaklaşarak fısıltı ile


“Bayan Svetlana bugün Bayan Sam’in üstüne geldi ve o da kurtuluşu odasında buldu.”


“Yine ne oldu?”


Son zamanlarda sürekli tartışmaları Heath’i fazlasıyla yıpratıyordu. Genellikle annesinin suçlu olduğu biliyordu fakat bunu asla onun yüzüne vuramazdı.



“Aslında her zamanki her şeyler… Bayan Sam’in davranışları, tavırları, giydikleri, söyledikleri, sizi zehirlediği, çocuğuna kötü bir anne olduğu ve inancı… Tabi bugün evlilik yıldönümünüz olduğu için Bayan Sam terasta
sizinle baş başa bir yemek için kendisi yemek yapmaya başlamıştı. Sonra Bayan Svetlana mutfağa geldi ve böyle bir şeyin aptalca olduğunu sizi ailesinden uzaklaştırdığı üstelik bir hizmetçi gibi yemek yaptığı gibi asla gerçekten sizin karınız olamayacağını söyleyince Bayan Sam çok üzüldü. En son gördüğümde ağlayarak odasına çıkıyordu.”



“Çok teşekkür ederim Jane. O zaman ben hemen odaya çıkayım.”


Dedi ve merdivenlere sakin adımlarla ilerledi. Belki önce annesiyle konuşmalıydı ama hayır. Bu gece Sam ve Heath’in gecesiydi zaten hediyeyi bu yüzden geri çeviremeyecekti.. Odalarının kapısına gelince kapıyı hafifçe tıklattı ve sesi duymadan içeri girdi. Sophia yatakta uyuyordu. Sam ise camın kenarındaki yerinde tünemiş. Paris manzarasını seyrediyordu. Heath’in geldiğini fark edince hemen olduğu yerden kalktı ve eşine hoş geldin öpücüğü vermek için yanına doğru geldi. Ellerini boynuna doladıktan sonra üzüntüsünü olabildiğince saklayarak bir öpücük verdi.



“Rol yapmana gerek yok bugün olanları biliyorum ama bu geceden sonra bir daha öyle bir şey yaşamayacaksın.”


Dedi ve dizüstü bilgisayarını çantasından çıkarıp yere koydu. Ardından sırtını yatağa vererek yere oturdu ve Sam’e yanına gelmesini işaret etti. Bilgisayarda basit bir sunuyu açtıktan sonra Sam’e doğru bir öpücük vererek



“Evlilik yıldönümüzde hediye alışkanlığımız olmadığını biliyorum ama sana minik bir hediye vermek istedim.”


Demesiyle slayt çoktan başlamıştı. Ekrana sürekli bir evin çeşitli yerleri geliyordu. Geniş ve aydınlık bir evdi ama en güzel yani verandaya çıktıkları anda denize sahile yani dolalısıyla denize ulaşmak için birkaç basamak inmeleri gerekiyordu.



“Yeni evimiz. Bundan sonra eğer sende istersen orada yaşayacağız. Tamamen sıradan bir çift olarak hem de. Ama sana göstermek istediğim birkaç bir şey daha var. Umarım beğenirsin çünkü…”


Bir anda görüntüye bir saray yatakodasını anımsatan bir oda geldi. Oda son derece zarif ve aydınlıktı ama en önemli olan odanın ahşap işlemeciliğiydi. Hepsi gayet dikkatle yapılmış melek figürlerinden çiçeklere kadar pek çok farklı işleme vardı. Fakat Sam bunların arkasındaki şeyi çözmüş gibi Heath’e bakıyordu. Çünkü oda tamamen Heath’in elinden çıkmıştı. Her bir işleme Heath’in en büyük hobisinin eseriydi.


“Tabi en çok istediğin şeyi de unutmadım. Orada görüyor musun? Gizli bir kapı olduğu için göremeyebilirsin ama oraya gidince daha rahat bakarsın.”


Bu sefer ekrana odayla alakası olmayan uzay çağından kalma bir giysi dolabı görülmeye başlandı. Sam’in üniversitedeki isteği sürekli kendine ait kocaman bir giysi dolabı yani başka bir deyişle odasıydı. Son olarak ekrana kocaman bir köpek geldi ve Heath gülerek


“Sanırım artık bir köpeğimiz olmalı.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sumitha Doherty

Sumitha Doherty


Mesaj Sayısı : 34
Kayıt tarihi : 02/02/09

Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Empty
MesajKonu: Geri: Heath & Sumitha Doherty' nin Odası   Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Icon_minitimePtsi Mart 09, 2009 1:08 pm

Sabah her zamankinden farklı bir dinginlikle uyanmıştı Sam, Heath' i yanağından hafifçe öperek uyandırdığında gülümsüyordu. Bugün hastaneye gitmeyecekti, hiç randevu vermemişti bu özel güne Heath için hazırlanmak istiyordu çünkü. Evlilik yıldönümlerinde armağan almazlardı birbirlerine fakat her sene küçük sürprizleri olurdu birbirlerine. Sam' in hazırladığı bir yemek ve sonrasında yıl boyunca asla yaşamadıkları ve bir yıl sonrasına dek yaşayamayacaklarını bildikleri muhteşem, büyülü bir gece geçirirlerdi. Akla hayale gelmeyecek oyunlarla. Heath' in pek hoşlanmadığı Hint kültürünün ürünü olan oyunlar... Binlerce yıl öncesine ait bir büyüyü barındırıyorlardı içlerinde, aşkla birlikte...

Heath' i geçirdikten sonra odasına çıkmıştı. Bir yandan Sophie' yle ilgilenirken br yandan da odayı düzenliyor, geceye hazırlıyordu. Yatak örtülerini değiştirmekle başladı işe. Çekmeceği açtığında hangisinin uygun olduğuna karar veremedi bir an. "Sen ne düşünüyorsun bebeğim" derken Sophie' nin sevimli yüzüne baktı. Küçük bebeğinin katıksız saflık ve mutluluğunun tadını alabiliyordu. Hindistan cevizi ve vanilyalı dondurma, inanılmaz zevk veriyordu ona bu tat, öyleki o sevinç ve saflığın yüreğine dolduğunu hissetti. "Evet, haklısın koyu mor iyi" Emekleyerek yanına gelen bebeğinin alnını öptü yavaşça ve yatağı düzenledi berrak sesiyle eski bir aşk şarkısını mırıldanırken. Sıra kendisine geldiğindeyse istemeye istemeye gardırobuna gitti... Nefret ediyordu bu dar ve sıkışık dolaptan. Eşyalarını sığdıramadığı gibi kıyafetleri asla düz çıkmıyordu. Hayatında palaşmaktan nefret ettiği tek şeydi gardırobu. Ona kalsa odalardan birisini alırdı sırf bu iş için fakat bu dev konakta pek yeri yoktu ve fikirleri Svetlana tarafından hoş karşılanmıyordu. Hele Lesse meselesinden sonra.... Kadının yüzüne her bakışında düşüncelerini okumaya gerek duymadan nefretinin tadını alıyordu.

Gece için özel aldığı elbiseyi kontrol etti ve herşeyin tam olduğundan emin Sophie'yle birlikte aşağıya indi. Bebeği elindeki plastik ördekle dişlerini kaşıyordu...

Mutfağı boşaltmış tam yemeğini hazırlamaya başlamıştı ki Svetlana bitivermişti yine başında. Normalde umursamazdı onun sözlerini, hatta onun öfkesinden keyif almayı bile öğrenmişti fakat bu defa söyedikleri çok ağırdı ve iş Sam' in şahsına hakarete dönmüştü ki bildiklerini söylememek için zor tuttu kendisini. Bu Heath' e zarar verirdi, yıkardı onu... Heath böyle bir yedinci yıl armağanını haketmiyordu...

Konuşamaması gözyaşına vurmuştu... Svetlana' ya değil de mahvolan geceleri için ağlıyordu belki de, kendisi de emin değildi... Tek bildiği Heath'i şu an yanında istediğiydi...

Sonraki saatlerini pencerenin geniş pervazına oturup Paris' i izleyerek geçirmişti. Arada uyuyan kızını getirmişti Jane ve şimdi yine yalnızdı... Bebeğinin belli beirsiz soluklarını dinliyordu. Bacaklarını çenesine kadar çekmiş ve kollarını da sarmıştı bacaklarına... Ne zaman birşeylerden kaçmak istese bu duruş huzur veriyordu ona...

Kapı açıldığında irkilerek önce kapıya sonra saate baktı. Altıydı... Nasıl da unutmuştu zamanı!Bu gece de o karşılayacaktı Heath' i halbuki...

Hemen kalkıp kollarını doladı Heath' in boynuna. Masum bir hoş geldin öpücüğünün ardına gizlemeye çalıştı kızarmış gözleriyle hüznünü...

Heath konuşurken anlamsız bir ifadeyle dinliyordu onu aklı hala sabahki tartışmadaydı. Ya gerçekten ona layık bir eş değilse?

Saytıizlerken olanlara anlam vermeye çalışıyordu. Yoksa?... Düşünmesi bile cesaret edemeyeceği kadar güzeldi ki sonunda söylemişti Heath.

" Sen ciddi misin?! "

Sevinç çığlığı doldurmuştu odayı, uyuyan Sophie' yi bile yerinden sıçratmıştı. Sam kızının uyanmadığından emin olunca sıkıca sarldı Heath' in boynuna.

" Tanrım! İnanamıyorum! Seni seviyorumHeath,çokteşekkür ederim, gerçekten..."


Heyecanlı bir fısıltıyla Heath' e verdiği milyonlarca öpücüğün arasında konuşmaya çabalıyordu. Özgürdü artık, özgür...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heath Doherty
Admin
Heath Doherty


Mesaj Sayısı : 40
Kayıt tarihi : 02/02/09

Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Empty
MesajKonu: Geri: Heath & Sumitha Doherty' nin Odası   Heath & Sumitha Doherty' nin Odası Icon_minitimePtsi Mart 09, 2009 1:34 pm

Sam’in başlardaki umursamaz ve anlamaz tavırları Heath’i üzse de ondan sonra gelen tepkiler- özellikle çığlık ve öpücükler- Sam’in ne kadar mutlu olduğunun göstergesiydi. Fransa hiçbir zaman Sam’e göre olmamıştı. Fazla resmi ve fazla kasvetliydi burası. Üstelik hindistandaki o garip ve iğrenç hayatından sonra Paris ona fazla gelmişti. Heath bir an iğrenç kelimesini düşünürken Sam’in yüzüne baktı ve bu yaptığından utanarak gözlerini tekrar kaçırdı. Hayatının kadının geldiği yer Hindistan’ın büyük şehirlerinin varoşları denilebilirdi. Fakat oradaki bütün Müslümanlar öyle iğrenç ve insanların bi daha dönmek istemeyeceği bir yerde yaşıyorlardı. Sam’in de çocukluğu orada geçmişti. Üstelik o esmerlerin arasındaki bir beyaz tenliydi. Heath ile Sam balayında Sam’in babasını ziyaret etmek için oraya gitmişlerdi ve Heath gibi narin bir şehir çocuğu orada ikinci günün sonunda hastalanmıştı. Heath uzun bir araştırma sonucunda burada karar kılmıştı. Doğal ortam
mükemmeldi. Los Angeles’a sadece bir saatlik uzaklıktaydı.Her şey Sam’i mutlu etmek için ideal kıvamdaydı.



Heath Sam’in öpücüklerinden biraz kaçarcasına elini ikisinin dudaklarının arasına soktu ve sakin bir ses tonuyla


“Ama bazı şartlarım var!”



Sam’in bu noktada sorun çıkartacağını biliyordu ama böyle bir fırsatı geri çevirmeyecek kadar zeki bir kadında aynı zamanda.



“Öncelikle oradaki yaşantımız buradaki gibi olmayacak. Yani asil Doherty ailesi olmayacağız. Sadece sıradan Doherty çiftti olacağız. Ki bu yüzden artık hizmetçiler, dadılar, aşçılar olmayacak. İkincisi çalışmanı istemiyorum. Çünkü evi sen yöneteceksin. Yemekleri, temizliği sen yapacaksın. Ben işleri yoluna soktuktan sonra orada normal bir iş bulacağım. Ne olursa… Üçüncüsü ise Sophia’nın burada kalmasını istiyorum. O tam bir leydi olarak yetişmeli ve tamamen Fransız kültürüyle. Tabi bu ayrı kalacağımız anlamına gelmiyor..”


Sam’in yüz ifadesinin birden değiştiğini görünce Heath hatasını birden anladı. Kızından kendisi de ayrı kalamazdı ki…


“Tamam üçüncü maddeyi geçelim. Sadece oradaki hayatımızı kurana kadar burada kalır ve unutmadan ben iş bulduktan sonra Doherty ailesinin kasasından tek bir kuruş bile almayacağız. “


Rahatlamıştı. Belli etmese de kendisine bu hayattan bezmişti. Sürekli dünyayı kurtarma korkusu ve son tablolar… Beş yıl sonraki geleceğinden kaçıyordu aslında başka hiçbir şeyden değil. Sam’in kendisine baktığını görünce beyinin kapılarını sonuna kadar açarak.


“Sam çok yoruldum. Daha bir hafta önce 28 yaşımı doldurdum ve ben bütün hayatımı böyle sürdürmek istemiyorum. Artık kendime ve aileme önem vermek istiyorum. Otuzuma gelince ufak tefek kaygılar haricinde bir derdim olsun istemiyorum. En büyük derdimin kızımın gideceği okula karar vermek olmasını istiyorum ve otuzuma gelmeden –biliyorum bu fikre karşısın ama- tekrar baba olmak istiyorum. Otuzuma girdiğimde çocuklarımın büyümesini keyifle seyretmek istiyorum…”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Heath & Sumitha Doherty' nin Odası
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Sumitha Doherty
» Heath Doherty
» Kyndra Doherty'nin Odası
» Lesse-Kevin Doherty'nin Odası
» ^Doherty Ailesi^

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Aktif Rp :: Paris :: Doherty Malikanesi-
Buraya geçin: